Yusuf ALİOĞLU Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
Yazı Detayı
24 Nisan 2023 - Pazartesi 11:01 Bu yazı 1907 kez okundu
 
Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
Yusuf ALİOĞLU
 
 

 

1936 yılında Çapakçur ismiyle il olan Bingöl, 1939 genel seçimlerinden itibaren siyasal hayatın içinde ‘il’ olarak yerini alır.

 

Tek parti döneminin devam ettiği 1939 yılında yapılan genel seçimlerde merkezin belirlemesi ile İstanbul doğumlu Feridun Fikri Düşünsel ve Edirne doğumlu Necmettin Sahir Sılan CHP’den Bingöl milletvekili seçilirler.

 

1943’te yapılan 7. dönem genel seçimlerinde Bingöl’den CHP adına 2 milletvekili meclise gönderilir. Feridun Fikri Düşünsel ve Yunanistan/Drama doğumlu Hasan Tahsin Banguoğlu bu dönemin mebuslarıdır.

 

Çok partili hayatın ilk genel seçimi olan 1946 seçimlerinde de Bingöl’ün iki vekili vardır. Bir önceki yasama döneminde Bingöl’ü temsilen mecliste bulunan Feridun Fikri Düşünsel ve Hasan Tahsin Banguoğlu bu dönemde de CHP Bingöl mebusları olarak meclise giderler.

 

14 Mayıs 1950’de yapılan ve 10 yıl sürecek Demokrat Parti döneminin ilk genel seçiminde Bingöllü seçmen Türkiye genelindeki siyasi davranıştan farklı bir seyirle yine CHP’li 2 vekili meclise gönderir. Ülke genelinde yüzde 55,2 oy oranı ile birinci olan DP Bingöl’de yüzde 29,9 oy oranı ile ikinci parti olur. Ülke genelinde yüzde 39,6 oy oranı ile ikinci parti olan CHP ise yüzde 56,2 oy oranı ile birinci parti olur. Bu sonuçlara göre hukukçu Feridun Fikri Düşünsel bir kez daha Bingöl milletvekili olarak meclise giderken diğer milletvekili de Kiğı doğumlu İstanbul Hukuk mezunu Mustafa Nuri Okçuoğlu olur. Okçuoğlu, çok partili dönemde Bingöl doğumlu olarak mecliste bulunan ilk milletvekili sıfatına da sahiptir.   

 

DP’li yılların ikinci genel seçimi 1954’te yapılır. Bu yıllarda yapılan nüfus sayımı sonucu Bingöl’ün milletvekili sayısı üçe çıkar. Toplam milletvekili sayısının 541 olduğu 10. Dönem TBMM seçimlerinde, yürürlükteki liste usulü çoğunluk sistemi sonucu DP 503 milletvekili ile ezici bir üstünlük sağlar. Bu seçimde Bingöllü seçmen CHP’den kopuş ve DP’ye yöneliş şeklinde temkinli bir geçiş davranışı sergiler. Seçim sonuçlarında 3 milletvekilinin 2’si DP’den 1’i de bağımsız olarak meclise gider.

 

Adnan Menderes Başbakanlığındaki son genel seçim 1957’de yapılır. DP’nin ülke genelinde bir önceki seçime göre güç kaybettiği ama yine tek başına iktidar olduğu bu seçimde Bingöl'deki 3 vekillikten 2’si DP’ye, 1’i de CHP’ye aittir. Bu seçimde Bingöllü seçmenin Türkiye geneli ile benzer bir siyasal davranış geliştirdiği söylenebilir.

 

27 Mayıs 1960’da Milli Birlik Komitesi’nce yapılan askeri müdahale akabinde anayasa feshedilir, meclis kapatılır, sivil siyaset sonlandırılır. MBK ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan ‘Kurucu Meclis’in hazırladığı yeni anayasa için 9 Temmuz 1961’de referandum yapılır. Türkiye genelinde 1961 Anayasası yüzde 61,7 ile kabul edilirken Bingöl’de bu oranın çok üstünde bir sonuçla yüzde 80’e yakın ‘Evet’ oyu kullanılır.

 

Cemal Gürsel komutasındaki 27 Mayıs askeri darbesi sonrasında 1961’de yapılan ilk genel seçimlerde CHP birinci parti olsa da ikinci parti AP ile arasında sadece yüzde 1,9’luk bir fark vardır. Türkiye’de ikinci parti olan AP Bingöl’de seçimlere katılmazken CHP ikinci parti olarak seçimi tamamlar. Bu seçimlerde Bingöllü seçmen Türkiye genelinden farklı olarak Yeni Türkiye Partisi’ne oy verir. YTP Bingöl’den yüzde 54,6 gibi bir oranla rekor düzeyde oy alır.

 

Siyasi hayatın koalisyon hükümetleri ile tanıştığı ve sağ siyaset ile sol siyaset şeklinde ayrımların netleştiği 1960’lı yılların ortalarında yeni bir genel seçim yapılır. 1965 yılında yapılan seçimlerde AP Türkiye genelinde aldığı yüzde 52,9’luk oy oranı ile ezici bir üstünlük sağlar. Ancak Bingöllü seçmen bu istikamet yerine rotasını bu kez CHP’den yana kırar ve CHP Bingöl’de yüzde 35,7’lik oy oranı ile birinci parti olur. Bingöllü seçmenin AP’den (yüzde 25,3) fazla oy verdiği bir diğer parti ise yüzde 30,9’luk oranla YTP’dir. Dikkat edileceği üzere, 1965 genel seçimlerinde Türkiye birincisi olan AP Bingöl’de ancak üçüncü olabilmiştir.   

 

1960’lı yılların son genel seçimi 1969’da yapılır. Bu yıllarda AP’ye prim vermeyen Bingöl seçmeni bir kez daha Türkiye’den farklı bir irade beyanında bulunur. 12 Ekim 1969’da yapılan seçimlerde Türkiye genelinde AP yüzde 46,6 oy oranı ile birinci parti olur. Bağımsız aday Mehmet Sıddık Aydar’ın yüzde 41,2 oy oranı ile birinci, YTP’nin de yüzde 22,5 oy oranı ile ikinci oldukları yarışta, AP Bingöl’de yüzde 14,3 oy oranı ile ancak üçüncü sırada yer bulabilir.

 

Çok partili siyasi hayatın üçüncü on yılı yine bir olağanüstü durumla şekillenir. 12 Mart 1971 muhtırası ile ‘kısmi askeri müdahale’ tecrübesi yaşanır. Askerler bu kez yönetimi doğrudan ele almak yerine ülkeyi güvenilir buldukları bir milletvekili olan Nihat Erim üzerinden yönetmeyi tercih eder. İç güvenlik sorununa siyasetteki tıkanmalar, kırılmalar ve dalgalanmalar da eklenince huzursuz ve istikrarsız yıllar başlar.

 

1973 genel seçimleri böylesine istikrarsız hükümetler ve asker-sivil çatışmaları gölgesinde yapılır. Türkiye genelinde aldığı yüzde 33,3 oy oranı ile CHP birinci parti olur. Bingöllü seçmen ise CHP yerine Milli Selamet partisini tercih eder. MSP Bingöl’de yüzde 25,5 oy oranı ile birinci parti olur ve 1 milletvekili çıkarır. CHP ise yüzde 23,3 oy oranı ile ikinci parti olur.

 

Bülent Ecevit’in ‘ortanın solu’, ‘Kıbrıs Fatihi’ ve ‘Karaoğlan’ gibi sempatik imajlarla girdiği 1970’li yılların son genel seçimi 5 Haziran 1977’de yapılır. Bu seçimde CHP yüzde 41,4 oy oranı ile birinci parti olurken, AP yüzde 36,9’luk oy oranı ile ikinci parti olur. Bingöllü seçmen bir kez daha farklı bir siyasal davranış sergiler ve ilk defa AP’ne yüzde 29,6 oy oranı ile birincilik verir. Türkiye birincisi CHP ise yüzde 25,4 oy oranı ile Bingöl’de ikinci parti olur.

 

Siyasi tarihimizin önemli kırılma noktalarından biri de 12 Eylül 1980’de gerçekleşen askeri darbedir. Kenan Evren liderliğindeki Milli Güvenlik Konseyi, gittikçe ağırlaşan idari, ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle yönetime el koyduğunu açıklar. Bunun üzerine Süleyman Demirel hükümetinin faaliyetlerine son verilir, meclis feshedilir, 1961 Anayasası yürürlükten kaldırılır, siyasi partilerin faaliyetleri yasaklanır, parti liderleri yargılanır…

 

Kurucu Meclisin hazırladığı yeni Anayasa 7 Kasım 1982'de referanduma götürülür. Yeni Anayasa Türkiye genelinde yüzde 91,37 oranında ‘Evet’, yüzde 8,63 oranında da ‘Hayır’ oyu alır. Bingöl’de ise referandum sonuçları Türkiye ile farklı yönlerde gerçekleşir. Bingöllü seçmen yeni Anayasaya Diyarbakır’dan (yüzde 25) sonra ikinci il olarak yüzde 23’lük bir oran ile ‘Hayır’ oyu verir. ‘Hayır’ propagandasının yasaklandığı ve siyasi liderlerin tutuklandığı bir baskı ve korku ikliminde sergilenen bu davranış, Bingöllü seçmenin gelişmeleri farklı okuma ve dolayısıyla farklı duruş sergileme geleneği açısından tutarlı bir örnektir.

 

12 Eylül darbesi sonrasında ilk genel seçim 6 Kasım 1983’te yapılır. Seçimlere MGK’nın izin verdiği 3 parti katılabilir. Bunlar: MDP, HP ve ANAP’tır. 1983 genel seçimlerinde Türkiye’de olduğu gibi Bingöl’de de dört siyasi eğilimi birleştirdiğini söyleyen Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi rüzgarı eser.  Ülke genelinde yüzde 45,1 oy alan ANAP, Bingöl’de ülke geneli ile paralel bir oy oranına ulaşır. Yüzde 44,2 oranındaki oyların ANAP için kullanıldığı seçimde, seçime katılım oranları açısından da paralellik vardır. Türkiye genelinde seçime katılım oranı yüzde 92,3 olurken Bingöl’de de yüzde 90'a yakın bir katılım gerçekleşir.

 

6 Eylül 1987’de tarihimizdeki üçüncü referandum yapılır. Bu referandumda Anayasanın geçici 4. maddesindeki siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda seçmen sandığa gider. Türkiye genelinde çıkan yüzde 50,14 ‘Evet’  oyları ile siyasi yasaklar kalkar. Ancak halkoylaması Bingöl’de farklı sonuç verir. 500 sandıkta oy kullanan seçmenin 35.805’i ‘Evet’ derken 38.574’ü de ‘Hayır’ yönünde oy kullanır. Böylece Bingöllü seçmen siyasal yasakların kaldırılması konusunda yüzde 51,87 ‘Hayır’ oyları ile Türkiye’den farklı düşündüğünü ortaya koymuş; iktidarın ‘Hayır’, muhalefetin ‘Evet’ dediği referandumda bir anlamda iktidarın yanında yer almıştır.

 

29 Kasım 1987 genel seçimleri öncesinde seçim sisteminde değişiklik yapılır ve baraj oranı büyük partiler lehine yükseltilir. Bu değişiklik sonucu ANAP Türkiye genelinde aldığı yüzde 36,3 oyla ikinci defa birinci parti olur ve TBMM’deki sandalyelerin yüzde 65’ini kazanır. Bingöl’de yine Türkiye genelinden farklı bir seçmen davranışı öne çıkar ve DYP yüzde 29,6 oy oranı ile birinci parti olurken ANAP ikinci parti olur.  

 

Bir yanda MÇP, IDP ve RP ittifakı, diğer yanda SHP ve HEP ittifakı ile gidilen 20 Ekim 1991 Genel Seçimlerinde ANAP ülke genelinde ilk defa birinciliği kaybeder ve Süleyman Demirel’in DYP’si yüzde 27 oy oranı ile birinci parti olur. Bingöllü seçmen ise bir kez daha Türkiye genelindeki tablodan farklı bir siyasal davranış sergiler ve Bingöl’de RP yüzde 35 oy oranı ile birinci parti seçilir. RP’nin Türkiye genelinde aldığı yüzde 16,9 oy oranından 18,1 puan daha fazla olan bu oran, Bingöllü seçmenin ‘muhafazakar aidiyet ve muhalif duruş’ paydasındaki siyasal davranış kodlarına ait önemli bir göstergedir.

 

1993 yılında Cumhurbaşkanı Özal’ın ölümü, Demirel’in yeni Cumhurbaşkanı seçilmesi, merkez sağ ve sol partilerin siyasi temsil, siyasi örgüt ve siyasi proje düzeylerinde yaşadıkları tıkanıklık’ (A.Bayramoğlu, Türkiye’de İslami Hareket:1994-2000) ve yeniden kurulan siyasi dengelerin belirleyici olduğu bir ortamda yapılan 27 Ekim 1995 genel seçimleri sonucunda RP yüzde 21,4 oy oranı ile birinci parti olur. 1991 genel seçimlerinde RP’ye yüzde 35 oranında destek veren Bingöl, 1995 seçimlerinde yüzde 51,6 gibi rekor düzeydeki oy oranı ile desteğini arttırarak sürdürür. RP'nin Bingöl'de eriştiği oy oranı aynı zamanda Türkiye genelindeki en yüksek oy oranıdır. Bu seçimde Türkiye geneli ile aynı istikamette ve artan oy oranları ile farklı bir duruş sergileyen seçmenin davranışı, ‘muhalif karakterde benzerlik’ ve ‘siyasal adreste kurumsallaşma’ şeklinde okunabilir. Bu seçimlerde ANAP yüzde 14,4 oy oranı ile ikinci parti olur.

 

28 Şubat 1997’de post modern bir darbe yaşanması, bir önceki genel seçimde birinci parti olan RP’nin kapatılması, sağ ve sol siyasal kulvarlarda devam eden bölünmeler, koalisyonlar ve istikrarsız hükümetlerle büyüyen ekonomik ve siyasi sorunlar, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yurt dışında yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi ve güvenlikçi politikaların öne çıkması gibi sosyo-politik girdilerin yoğunluğunda yaşanan 18 Nisan 1999 genel seçimlerinden DSP yüzde 22,2 oy oranı ile birinci parti olarak çıkar. Ancak DSP Bingöl’de aynı desteği bulamaz ve yüzde 2,2 oranında kalır. 1999 genel seçimlerinde, Bingöl’deki ana akım siyasal davranış yine Türkiye’den farklı seyreder ve kendi içindeki bir tutarlılıkla yüzde 24,4 oranında Fazilet Partisi’ne destek şeklinde tezahür eder. Bu seçimlerde Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ise yüzde 12,9’luk oy oranı ile ikinci parti olur.

 

2002 genel seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti yüzde 34,3 oy oranı ile Türkiye genelinde birinci parti olur. Bu yasama döneminde Bingöllü seçmen Türkiye geneli ile aynı yönde siyasal davranış sergiler ve AK Parti Bingöl’de yüzde 31,7 oy oranı ile birinci parti olur. Bu sonuçla üç milletvekili de AK Parti’den seçilir. Türkiye genelinde yüzde 6,2 oy alan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) ise oylarını arttırarak Bingöl’den yüzde 22,2 oranında oy alır.

 

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı yolunu kapamak için kullanılan 367 milletvekili argümanı ve askerin 27 Nisan e-muhtırası gerginliğinde girilen Temmuz 2007 genel seçimleri de AK Parti rüzgarıyla tamamlanır. Oyları önemli ölçüde artan AK Parti yüzde 46,6’lık bir destek ile ikinci defa Türkiye genelinde birinci parti olur. Türkiye genelinde oylarını yüzde 12,3 düzeyinde arttıran AK Parti, Bingöl’deki seçimi de bir ‘Bingöl klasiği’ suretinde tamamlar. AK Parti oyları bir önceki seçimde yüzde 31,7 iken bu seçimde yüzde 71,1’e yükselir. AK Partiye verilen oy oranı, Bingöl siyasi tarihinde bir partiye verilmiş en yüksek oy oranıdır. Bu oran aynı zamanda Türkiye genelinde de AK Partinin aldığı en yüksek orandır. Bu destek, 1993 yılında RP’ye verilen desteğe (yüzde 51,6) benzetilebilir. Ancak hem miktar olarak hem de artış oranı olarak bu sonuçlar RP’ye verilen desteğin ziyadesiyle üstündedir. Denilebilir ki, her iki dönemde de seçmen hem kendi destek oranını hem de Türkiye ortalamasını geride bırakan bir oranla RP ve AK Parti’ye yönelişini sürdürmüştür. Siyasal kültüründe seçkinci politikalar ile barışık olmayan Bingöllü seçmenin Türkiye ile aynı istikametteki bu davranışını 1993 seçimleri için söylediğimiz muhafazakar dinamiklerin beslediği ‘muhalif karakterde benzerlik’ ve ‘siyasal adreste kurumsallaşma’ şeklinde okuyabiliriz. Bu seçimde DTP’nin desteklediği bağımsız aday yüzde 14,3 oy oranı ile ikinci sırada seçimi tamamlarken üç aday da AK Partiden seçilir.

 

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliği referandumunda Bingöllü seçmen yüzde 95,5 oranında ‘Evet’ oyu ile değişikliği destekler. Bu oran Türkiye’deki en yüksek oranlardan biridir. 1982 anayasasına rekor düzeyde ‘Hayır’ diyen Bingöllü seçmenin 2010 anayasa değişikliğine yine rekor düzeyde ‘Evet’ demesi, Bingöllü seçmenin ‘hukuk devleti olma yolunda değişime açık duruş’u açısından tutarlı gözükmektedir.

 

AK Parti 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimlere bir kez daha damgasını vurur. Türkiye genelinde yüzde 49,8 oy alan AK Parti seçimin tartışmasız galibidir. Bingöl’de ise AK Parti’nin önceki seçime göre Türkiye genelinde yakaladığı yüzde 3,2’lik oy artışının tersine 4 puanlık bir azalış yaşanır ve yüzde 67,1 oranında bir destek oranı ile yine birinci parti olur. DTP’li seçmenin desteklediği bağımsız aday İdris Baluken ise yüzde 23,9 oy oranı ile seçimi ikinci sırada tamamlar. Bu sonuç, doksanlı yıllardan itibaren Bingöllü seçmenin istikrarlı bir şekilde desteklediği etnik kimlik siyaseti yapan partiler açısından da ‘siyasal adreste kurumsallaşma’ya dair bir diğer örnek olarak okunabilir. Bu seçimlerde meclise 2 AK Partili, 1 bağımsız aday gönderilir.

 

10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde geçerli oyların yüzde 51,65’ini alarak Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl’den yüzde 65 oranında destek alır.

 

AK Parti 7 Haziran 2015 tarihinde dördüncü defa bir genel seçime katılır ve aldığı yüzde 40,66 oy oranı ile seçimi dördüncü defa önde tamamlar. Bingöl’de ise Türkiye ortalamasının üstünde bir destekle AK Parti’ye yüzde 47 oranında oy çıkar. Bu seçimde önemli bir oy artışı ile ikinci olan HDP ise yüzde 41 oy alır. Bu sonuçlara göre 2 AK Partili, 1 HDP’li aday milletvekili seçilir.

 

1 Kasım 2015’ta yapılan erken genel seçimlerde AK Parti yüzde 49,5 oy oranı ile bir anlamda güven tazeler. Ve beşinci defa girdiği genel seçimlerden galibiyetle çıkar. Türkiye ile aynı yönde siyasal tavır sergileyen Bingöllü seçmen yüzde 64,3’lük oy oranı ile AK Parti’ye desteğini sürdürür. Bingöllü seçmenin yöneldiği ikinci parti ise HDP’dir. Seçimden ikinci olarak çıkan HDP yüzde 29,2 oranında oy alır. Milletvekili dağılımı yine 2 AK Parti, 1 HDP şeklinde gerçekleşir.

 

24 Haziran 2018’de 27. dönem milletvekili seçimi yapılır. AK Parti yüzde 42,5 oy oranı ile seçimi Türkiye genelinde birinci parti olarak tamamlar. AK Parti Bingöl’de aldığı yüzde 55,3’lük destek ile burada da seçimi birinci parti olarak tamamlar. İkinci sırada ise yüzde 26,8’lik oy oranı ile HDP vardır. Bu sonuçlara göre Bingöl’den 2 AK Partili, 1 HDP’li vekil meclise gönderilir.

 

Aynı gün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise ülke genelindeki oyların yüzde 52,3’ünü alarak yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a Bingöl’den yüzde 66,7 oranında destek oyu çıkar.

 

Bingöllü seçmenin siyasal tercihlerini özetlersek;  

 

1950’li yıllarda CHP’den DP’ye yönelen adres arayışı; 1960-1980 yılları arasındaki beş genel seçimde sırasıyla YTP, CHP, Bağımsız aday, MSP ve AP tercihleri ile muhafazakar/sağ kulvarda siyaset arayışı; 1980’li yıllarda ANAP ve DYP saflarında şekillenen merkez sağ tercihleri ve 1990’lı yıllarda muhafazakar RP/FP/SP ve etnik kimlik siyaseti ile öne çıkan HEP/DEP/HADEP/DEHAP tercihleri ön plana çıkarken; 2000’li yılların ilk onluğunda AK Parti, ikinci onluğunda ise AK Parti ve HDP adreslerinde konumlanmış siyasal tercihler ile karşılaşmaktayız.

 

Öyle ki, ikinci on yılda yapılan dört seçimde de ‘2 AK Parti’li, 1 HDP’li milletvekili tablosu sabit sonuca dönüşür. Bu tablo bir yandan 1954 ve 1957 genel seçimlerinde ‘2 DP, 1 bağımsız ve 2 DP, 1 CHP’ şeklindeki milletvekili istatistiklerini hatırlatırken bir yandan da 1965,1973 ve 1977 seçimlerindeki ‘1 YTP/MSP/AP, 1 CHP’ sonuçlarını hatırlatmaktadır.

 

2014 ve 2018 seçimlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Bingöllü her 3 seçmenden 2’si Recep Tayyip Erdoğan’ı tercih etmiştir.

 

   

 

    

 

  

 

 

 

                                                                                     

 
Etiketler: Bingöl, Yakın, Siyasi, Tarihinde, Seçmen, Davranışları, (1939-2018),
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
22 Nisan 2025
'İNSANIN DÖRT ZİNDANI'
161 Okunma.
16 Mart 2025
ŞEBBİHALAR HER YERDE
331 Okunma.
09 Mart 2025
'BİR DEĞİRMENDİ BU DÜNYA'
214 Okunma.
08 Eylül 2023
Boşuna değildi boş olmayan hiçbir şey!
2508 Okunma.
17 Ağustos 2023
Köprüler ve Çamurlu Sular
2044 Okunma.
13 Temmuz 2023
Biriktirdiklerim-7-
1960 Okunma.
27 Mayıs 2023
Bingöl’ün Referandum Karnesi
2170 Okunma.
07 Mayıs 2023
Bingöl’de Genel Seçimlere Katılım Oranları (1950-2018)
1593 Okunma.
29 Nisan 2023
1920-2018 Yılları Arasında Bingöl’ü Parlamentoda Hangi Partiler Temsil Etti?
1273 Okunma.
11 Nisan 2023
Siyasetin ‘Hayret’ Makamı Var Mıdır?
1748 Okunma.
05 Nisan 2023
Estetiğin Tükenişi Vicdanın Tükenişidir
1231 Okunma.
23 Mart 2023
“Ben de adayım”
1519 Okunma.
18 Şubat 2023
Şiirin Güncesi -11: “Ben Yokum”
1757 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Cansız Bedene Ulaşıldı’ Ne Demek?
1126 Okunma.
18 Şubat 2023
“Ya Bu Defa da Seçilemezsem!”
1189 Okunma.
18 Şubat 2023
Biriktirdiklerim-6
1181 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
1337 Okunma.
08 Kasım 2022
Engerek Soyu
1734 Okunma.
16 Eylül 2022
Masanın Ötesi ve Berisi Ya da Sosyolojimizin Metafiziği
3276 Okunma.
05 Eylül 2022
Tatlı Zehirli Sulara Alışanlar İflah Olmaz Mı?
1842 Okunma.
22 Ağustos 2022
Nazar Değmemiş Kapaksız Kitaplar
2596 Okunma.
02 Ağustos 2022
Libası İdrarlı Adamlar
2477 Okunma.
27 Haziran 2022
“Hayatın Anlamı” Nedir?
3752 Okunma.
21 Haziran 2022
‘Ey kötülük!’
2034 Okunma.
24 Mayıs 2022
Şiirin Güncesi 10: “Sonsuz ve Öbürü”
2845 Okunma.
05 Mayıs 2022
'Sıkıntı yok!'
2515 Okunma.
19 Nisan 2022
Düğümlere Üfüren Mühendisler Zamanı
2662 Okunma.
08 Nisan 2022
Bendeki Notlar 11: ‘Şehir Sineması’
2334 Okunma.
20 Mart 2022
Hakikate Tanıklık Nedir?
2407 Okunma.
03 Mart 2022
‘Tüm İnsanlığa Açık ve Ücretsiz Gösteri’
2655 Okunma.
09 Şubat 2022
Bendeki Notlar 10 “Kültür ve Sanat Merkezleri: Sinema, Kırtasiye, Park”
4276 Okunma.
13 Aralık 2021
Frankfurt'ta Bir Haşimi
6636 Okunma.
17 Kasım 2021
Nurettin Topçu’nun Gördüğü ‘Taşralı’
4395 Okunma.
09 Eylül 2021
Harf Eken Kelime Biçer
5619 Okunma.
24 Ağustos 2021
Bir Mütevazi Monologdan Arta Kalan Sualler
3477 Okunma.
24 Haziran 2021
Çekilin aradan, maradan...
5267 Okunma.
15 Haziran 2021
'Biraz da ben konuşayım'
4200 Okunma.
28 Mayıs 2021
‘Apaçık’ Şiir
4290 Okunma.
06 Mayıs 2021
“Şehir’dir adım; kimlik alır, kimlik veririm.”
4462 Okunma.
22 Nisan 2021
Kitaplar Dolusu Susmak...
3479 Okunma.
16 Nisan 2021
Zamanın İdrak Sarkacına Merhaba
3077 Okunma.
23 Mart 2021
Söz Düşerse Ne Kalır Geriye?
4470 Okunma.
18 Ocak 2021
Dayvun, Dayvun, Dayvuno / Day Qırbun Çımun Siyuno
11490 Okunma.
22 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -5-
2357 Okunma.
10 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -4-
2832 Okunma.
04 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -3-
2990 Okunma.
30 Kasım 2020
Parayı Nereye Yatırmalı?
2814 Okunma.
26 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -2-
3203 Okunma.
16 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -1-
3279 Okunma.
19 Ekim 2020
Ne Zaman Reşit Olacağız?
4435 Okunma.
Haber Yazılımı