Yusuf ALİOĞLU ‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
Yazı Detayı
18 Şubat 2023 - Cumartesi 09:56 Bu yazı 1338 kez okundu
 
‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
Yusuf ALİOĞLU
 
 

 

Uzamış bir ölüm anı gibi yaşıyoruz. Feryat üstüne feryat birikiyor gırtlaklarda. Yası tutulamayan hayatlarla dolu fotoğraf albümleri. Bir sınır kapısı gibi bedenimiz. Paçavraya çevrilmiş sağımız solumuz. Kirleniyor ırmaklarımız, bir ülkeden bir ülkeye akarken yarısı dikenli tellerde kalmış bedenlerimiz.

 

‘Unutmuş yuvada uçmayı kuşlar’ diyordu ya şair. Koşmaya yürüdüğüm zamanları unuttum. Arkaik bir zaman tünelinden bakışıyor iskeletler, kafa tasları. Dere kenarlarında uzayan kavaklar misali göçmen yollarında semirmiş siyah kargalar. Lime lime etler, kan kokulu yamaçlar, sivri uçurumlar, siyah mavi derinlikler. ‘Ya leyteni’ diyecek kaderlerden bir ömrün özetini alıyorum: ‘küstah ve umarsız’.

 

İçimize akan ve içimizden akan bu sular nasıl durulaşır, nasıl ‘tahir’ kılınırdı giydiklerimiz. ‘Haya’ ne renkti diyecek miydi bir şair. Edep üzere bir topluluk ‘aşk’ın ateşini yakar mıydı post turth zamanlarda?

 

Yetiştim sana soylu çocuk. Huzursuzluğun huzursuzluğumdur, endişen endişem. Krize boyanmış bahtlarımız coğrafya gibi alnımızda bir kristal taçtır. Haydi kaldır başını ve gülümse. Ümit başarının mukaddimesidir.

 

İsmin neydi, hatırlasam mı? Yusuf ya da Daniel deyip sussam mı? Bir göçmen kulübesiydi, terası akan, duvarları briket. Arka cebinde hüviyet cüzdanı. Mavi dalgaların ölüm soğuğu mu yoksa hayallerini parçalayan dikenli teller mi daha kötü kaderdi?

 

Yazılsaydın ya sen de bir sendika ya da derneğe. Olmadı bir partiye, kooperatife. Bulsaydın rahatını bir tesellide. Olsaydın fabrikalarda bir conta kapağı sen de. On altı-on yedi çelikten bir anahtar. Ruhsuz bir klavye tuşu olsaydın plastikten mesela. Çakallar ulurken sen mesaiden kalan zamanlarda özgürdün işte. Bir iki de resimden adam ekledin mi dijital çerçevelerine, oldun işte akredite be çocuk.

 

Ne yapacaktın ezen ve ezilen sınıf pedagojilerini. Yapıların altı ve üstü sana mı kalmıştı. Beyaz zambakları koklamaktan üstünü başını düzeltmeye zaman bulamadın. Yaşlılar, kadınlar ve çocuklar için yazılmış adalet öyküleri okumaktan bıkmadın mı? Şu koynunda sakladığın şiir tomarları ne olacak? Darası alınmış bu sözler hangi savaşı kesecekti. Bak emekçi kardeşlerin şu yeşil koydaki plaja gittiler az önce. Üsküfüleri ve yağlı lacivert üniformaları beyaz şezlonglarda onları bekliyor. Güneşin doğuşunu bir türlü tutturamayan entelleri hiç sorma. Fikri sefaletin yedi halinden bir sayfa gibiler. Ne demişti Ali Şeriati: ‘Konfor ruhun bataklığıdır’.

 

Bir de şu yana bak çocuk. Ne oldu dağlarıma, hayat kokan meşe ağaçlarıma deme sakın. “Tabiata bir yar ya da bir sevgili gibi değil bir fahişe gibi muamele eden” (S.H.Nasr) şımarık adamlar ve böğüren makinalar her yanda. Tabiatı denetleyen, tabiata standart giydiren ilahlar geçidi. Ya da Ökten hocanın deyişiyle ‘uğultu değirmeni’ dört yanımızda. Yeşil ağaçlar çamur külçelere bulandı da katar katar yol aldı meçhule. Kalan ağaçlar ise küstüler ‘iyi’ insanlara ve döndüler beton külçelere.

 

Düşün. Boşluk neyle örülmeliydi? Gün biterken mi başlıyordu, başlarken mi bitiyordu? Fikir hangi limanlarda demlenmeliydi? Şairde bir ah olan ‘balkonsuz evler’imizi tasarlayacak mimarlar olacak mıydı bir gün? Gök kubbedeki ses arşivinde kimler var idi, biz yoğ iken? Dil varlığın eviyse, bu insanlar elinde ne berbat bir evdi şimdi bu ev.

 

Şu balçıktan levhayı, şu Sümer tabletini okuyabilir misin çocuk. Burada insanlar, deri değiştirmiş yılanlar gibidir. Mübadelenin kendisini dahi mübadele ederler. Kutsaldan daha kutsal bir mabettir gelenekleri. Yongaların saklandığı kan kırmızı kasaları vardır. Ve ayaklarının altı lekesizdir…

 

Bineklerine yaslanmış şu adamları görüyor musun? Şu gariplikler galerisinde rengini diğerine veren meta hangisi acep? Şu kasılmalara bak. Bilmeyen, tekerleği şu soğan kafalı oğlan icat etti, şu aracın iç konseptini de onlar düzenledi zannedecek. Araç evreninde bir vida kadar değeri olmayan şu adamlar ne büyük roller kesiyorlar öyle. Oysa iyi marka otomobillere binmek iyi insan olmak değildir. Mutluluğu refahta aramak, izzeti ve şerefi eşyada aramak ne garip değil mi?

 

Şurayı da gördün mü çocuk. Ezberinde iyi tut bu mekanı. Kurgulanmış mekanlar. Şu capcanlı, cıvıl cıvıl ortamlar; (katil) ışıklar, inip çıkan (giyotinden) merdivenler, cafeler, konserler, geniş bulvarlar, parklar ve yarı çıplak bedenler. Sağdan sola, yukarıdan aşağıya performans toplumu. Hayır, hayır. Asla cennet demek istemedim. Daha yakından bak bir yol. Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksın.

 

Gözü, kulağı ve kalbi kirleten, ebedi olandan uzaklaştıran, aziz hatıraları ve enerjiyi tüketen çılgınca çevrelenmişlik. Hikayesi olmayan yaşamlar. Benzeşen burunlar, çeneler, elmacık kemikleri. Muhabbet ağacının kuruduğu çorak geyikler, topraksız uzam, yalandan benlikler. Çoğulcu ontolojinin yerini alan monolitik cerrahi aparat. Varlığın irtifa kaybı.  Kendinden kaçış halleri. İnsanat bahçeleri akıyor her cenahtan. Ve bu topraklara ne gözü, ne ayağı ne de ruhu değmemiş adamların fotoğrafları ile kirlenmiş duvarlarda buharlaşan anlam ilişkileri.

 

Faşizm her yerde mi demeli yoksa?  

 
Etiketler: ‘Konfor, Ruhun, Bataklığıdır’,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
22 Nisan 2025
'İNSANIN DÖRT ZİNDANI'
161 Okunma.
16 Mart 2025
ŞEBBİHALAR HER YERDE
331 Okunma.
09 Mart 2025
'BİR DEĞİRMENDİ BU DÜNYA'
214 Okunma.
08 Eylül 2023
Boşuna değildi boş olmayan hiçbir şey!
2510 Okunma.
17 Ağustos 2023
Köprüler ve Çamurlu Sular
2044 Okunma.
13 Temmuz 2023
Biriktirdiklerim-7-
1960 Okunma.
27 Mayıs 2023
Bingöl’ün Referandum Karnesi
2170 Okunma.
07 Mayıs 2023
Bingöl’de Genel Seçimlere Katılım Oranları (1950-2018)
1593 Okunma.
29 Nisan 2023
1920-2018 Yılları Arasında Bingöl’ü Parlamentoda Hangi Partiler Temsil Etti?
1274 Okunma.
24 Nisan 2023
Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
1907 Okunma.
11 Nisan 2023
Siyasetin ‘Hayret’ Makamı Var Mıdır?
1748 Okunma.
05 Nisan 2023
Estetiğin Tükenişi Vicdanın Tükenişidir
1232 Okunma.
23 Mart 2023
“Ben de adayım”
1521 Okunma.
18 Şubat 2023
Şiirin Güncesi -11: “Ben Yokum”
1758 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Cansız Bedene Ulaşıldı’ Ne Demek?
1127 Okunma.
18 Şubat 2023
“Ya Bu Defa da Seçilemezsem!”
1189 Okunma.
18 Şubat 2023
Biriktirdiklerim-6
1182 Okunma.
08 Kasım 2022
Engerek Soyu
1734 Okunma.
16 Eylül 2022
Masanın Ötesi ve Berisi Ya da Sosyolojimizin Metafiziği
3277 Okunma.
05 Eylül 2022
Tatlı Zehirli Sulara Alışanlar İflah Olmaz Mı?
1843 Okunma.
22 Ağustos 2022
Nazar Değmemiş Kapaksız Kitaplar
2596 Okunma.
02 Ağustos 2022
Libası İdrarlı Adamlar
2477 Okunma.
27 Haziran 2022
“Hayatın Anlamı” Nedir?
3753 Okunma.
21 Haziran 2022
‘Ey kötülük!’
2035 Okunma.
24 Mayıs 2022
Şiirin Güncesi 10: “Sonsuz ve Öbürü”
2845 Okunma.
05 Mayıs 2022
'Sıkıntı yok!'
2515 Okunma.
19 Nisan 2022
Düğümlere Üfüren Mühendisler Zamanı
2663 Okunma.
08 Nisan 2022
Bendeki Notlar 11: ‘Şehir Sineması’
2335 Okunma.
20 Mart 2022
Hakikate Tanıklık Nedir?
2408 Okunma.
03 Mart 2022
‘Tüm İnsanlığa Açık ve Ücretsiz Gösteri’
2656 Okunma.
09 Şubat 2022
Bendeki Notlar 10 “Kültür ve Sanat Merkezleri: Sinema, Kırtasiye, Park”
4276 Okunma.
13 Aralık 2021
Frankfurt'ta Bir Haşimi
6637 Okunma.
17 Kasım 2021
Nurettin Topçu’nun Gördüğü ‘Taşralı’
4395 Okunma.
09 Eylül 2021
Harf Eken Kelime Biçer
5620 Okunma.
24 Ağustos 2021
Bir Mütevazi Monologdan Arta Kalan Sualler
3478 Okunma.
24 Haziran 2021
Çekilin aradan, maradan...
5267 Okunma.
15 Haziran 2021
'Biraz da ben konuşayım'
4201 Okunma.
28 Mayıs 2021
‘Apaçık’ Şiir
4291 Okunma.
06 Mayıs 2021
“Şehir’dir adım; kimlik alır, kimlik veririm.”
4462 Okunma.
22 Nisan 2021
Kitaplar Dolusu Susmak...
3480 Okunma.
16 Nisan 2021
Zamanın İdrak Sarkacına Merhaba
3079 Okunma.
23 Mart 2021
Söz Düşerse Ne Kalır Geriye?
4470 Okunma.
18 Ocak 2021
Dayvun, Dayvun, Dayvuno / Day Qırbun Çımun Siyuno
11491 Okunma.
22 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -5-
2357 Okunma.
10 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -4-
2833 Okunma.
04 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -3-
2991 Okunma.
30 Kasım 2020
Parayı Nereye Yatırmalı?
2815 Okunma.
26 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -2-
3203 Okunma.
16 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -1-
3281 Okunma.
19 Ekim 2020
Ne Zaman Reşit Olacağız?
4436 Okunma.
Haber Yazılımı