ingöl Gazze Sivil İnisiyatifi, Gazze ablukasını delme hedefiyle yola çıkan "Sumud (Direniş) Filosu"na destek vermek amacıyla kapsamlı bir yürüyüş ve basın açıklaması programı düzenledi. Yatsı namazının ardından başlayan program, güçlü bir dayanışma mesajı verdi.

Yürüyüş ve Basın Açıklaması

Program, Bingöl Hacı Hıdır Cami önünde cami cemaati ve sivil inisiyatif üyelerinin bir araya gelmesiyle başladı. Katılımcılar, yürüyüş boyunca ellerinde Filistin bayrakları, Filo'ya destek temalı branda ve dövizler taşıdı. Dışarıdan katılan vatandaşlarla birlikte uzun bir insan zinciri oluştu.

Sloganlar atarak tepkilerini ve desteklerini dile getiren kalabalık, yürüyüşün sonunda Telekom Kavşağı’na ulaştı. Program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile manevi bir başlangıç yaptıktan sonra konuşmacıların açıklamalarıyla devam etti.

Konuşmacılardan Tarihi Vurgu ve Zafer İnancı

İnisiyatif adına ilk sözü alan Akif Yakışır, konuşmasına anlamlı bir tarihi hatırlatma ile başladı:

"Kardeşlerim, değerli basın mensupları, bugün 2 Ekim. Tarih bize bir kez daha ders veriyor; bugün, yaklaşık 837 yıl önce Selahaddin Eyyûbî Kudüs’ü fethetmiştir. Bu, somut bir dönüm noktasıdır."

Yakışır, Filo'nun çabalarını bir kazanım olarak değerlendirdi: "Arkadaşlar, bugün bilindiği gibi abluka delinmiştir — kim ne derse desin, bu somut bir kazanımdır... Şehadet için yola çıkanlar oldu; annesini, babasını, eşini, çocuğunu geride bırakarak bu yola koyulanlar vardı. Dualarımız onlarla birlikteydi ve elhamdülillah neticeye ulaşıldı."

Konuşmasında sabrın önemini vurgulayan Yakışır, "Kardeşlerim, sabırdır dedik; sabır, gençlik demektir; sabır, açlığa, bombardımana rağmen hayatta kalmak demektir. Evler yıkılsa da umudumuzu kaybetmeden, zaferi bekleyerek dimdik duracağız... Bu acılar, yarınların bağımsızlığına giden yoldaki fedakârlıklardır," ifadelerini kullandı.

"Zulüm Ne Kadar Güçlü Görünürse Görünsün, Mazlumun Duası Daha Güçlüdür"

Ardından kürsüye gelen Mehdi Değişgeç, Filistin mücadelesinin bir insanlık onuru meselesi olduğunu dile getirdi:

"Bu mücadele, yalnızca Filistin halkının değil, insanlığın onurunun ve şerefinin savunusudur. Eğitim hakkı ellerinden alınmış, temel insanî hakları gasp edilmiş bir halkın yaşadığı zulüm, aslında tüm insanlığın vicdanına yapılmış bir saldırıdır."

Değişgeç, haklının asla yenilmeyeceğini vurgulayarak, "Haklı olan yenilmez; zulüm ne kadar güçlü görünürse görünüp, mazlumun duası ve direnişi daha güçlüdür. Bir kez daha ilan ediyoruz: Kudüs filosunun yanında duruyoruz... Gazze’de yaşananları sadece birkaç saniyelik haberlere indirgemeyin — bu bir insanlık dramıdır. Sessiz kalmak zulme ortak olmaktır. Vicdanı olan herkesin sesini yükseltmesini, dayanışmasını bekliyoruz," şeklinde konuştu.

Uyanış ve İman Vurgusu

Son konuşmacı olan Molla Sahap Korkutata, bu tür eylemlerin ümmette bir uyanışı tetiklediğini söyledi:

"Gördüğüm manzara şunu söylüyor: sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok yerinde filonun hareketi ve yaşananlar insanlarda uyanışı, dirilişi tetikliyor... Bazen ümmet uyuyordu, davasından bihaberdi — fakat mücahitler, fedakâr insanlar hepimizi uyandırdı ve saf tuttuğumuz yerleri gösterdi."

Korkutata, Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün ümmetin onurunu yükselteceğini belirterek, "Biz ne zaman samimi bir şekilde el ele verir, imanla harekete geçersek, Allah’ın yardımıyla yükseliriz. Bu yolda kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz," diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Program, yapılan duanın ardından son buldu.