Tevekkül, bir Müslümanın yapacağı işlerde alınması gerevken her türlü tedbiri aldıktan sonra sonucunu Allah'a havale etmesidir. Bir başka ifadeyle "maddi ve manevi sebeplerin tamamına başvurduktan ve alınması gereken bütün tedbirleri alıp yapacak bir şey kalmadıktan sonra, Allah'a güvenip, dayanmak ve sonrasını ona bırakmaktır." Konu ile ilgili, Hz. Enes (R.A.)' dan aktarılan bir rivayete göre bir adam Allah Resulü (S.A.V.)'e gelerek; "Ey Allah'ın Resulü, (S.A.V.) devemi bağlayarak mı Allah'a tevekkül edeyim? Yoksa bağlamadan mı? Deyince "Allah Resulü (S.A.V) ona önce deveni sağlam bir kazığa bağla ondan sonra tevekkül et!" Diye buyurdular.
Hz.Ömer (R.A.) bir gün hiç bir iş yapmadan vakitlerini boş geçiren Yemenli bir grup insanla karşılaşır. Onlara! "Siz kimsiniz, ne iş yaparsınız?" diye sorar. Onlarda; "Biz Allaha tevekkül ederiz ve mütevekkiliz" dediler. Bunun üzerine Hz.Ömer onlara; "Hayır! Bilakis siz mütevekkiller hazır yiyicilerdensiniz. Gerçek manada tevekkül eden ve tohumunu toprağa attıktan sonra Allah'a tevekkül edendir" cevabını verir. Bu olay, tevekkülden ne anlaşılması gerektiğinin çok güzel bir tezahhürüdür. Sebeplere başvurmadan, tedbir almadan eh ne yapalım, kaderimiz buymuş, Cenab-ı Allah böyle takdir etmiş, deyipte boş boş, miskin miskin, oturmak tevekkül değildir. İnsanoğlu her ne iş yapıyorsa yapsın o işini kurallara uygun bir şekilde yapmalı, gayret etmeli, çalışmalı ve ondan sonra Allah'a muvaffakiyet için yardım istemeli, hatta bununlada yetinmeyip, Allah'ın kendisini muvaffak kılacağına ve Allah'ın emeğini zayi etmeyeceğine inanıp ona kalbi selim ile bağlı olacaktır.
Kutsal kitabımız Kur'anı Kerimde; "Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter" buyurulmaktadır. Kur-an Ayetlerindeki en ince ayrıntıyı bile es geçmeden tamamını yaşayan ve yaşantısıyla bizlere ideal bir hayat bahşeden Hz.Muhammed (S.A.V ) in sadık dostu Hz.Ebabekir Sıddık (R.A.) ile birlikte hicret ederlerken müşriklerin takibinden kurtulmak amacıyla Sevr dağındaki mağaraya sığınmışlardı. Müşriklerin mağaranın kapısına kadar geldiklerini gören Hz.Ebabekir (R.A.) "Ey Allah'ın Elçisi, eğilip bir baksalar bizi görecekler" diyerek endişesini dile getirmişti. Bunun üzerine Allah'a karşı tam bir tevekkül için de olan Allah Resulü (S.A.V.) "Yüce Allah'ın yanlarında olduğu iki kişi hakkında neden endişe ediyorsun ki?" buyurarak, arkadaşını sakinleştirmiş ve tevekkülün en seçkin örneğini gerek yaşantısında ve gerekse de mesajında bizlere sunmuştur.
Fahr-i Kâinat Efendimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) hadisi şeriflerinde; eğer siz hakkıyla Allah'a tevekkül etseniz, bir kuş nasıl ki, sabahleyin yuvasından aç olarak uçup gidiyor ve akşama da tok olarak dönüyorsa kuşlar misali sizleri rızıklandırırdı diye buyuruyor.
Diğer bir hadisi şeriflerinde ise; (S.A.V.) şöyle buyuruyor! Kişi evinden çıkınca bismillah, Allah'a inandım ve ona sığındım, ona güvendim, güç, kuvvet yalnız onundur derse Yüce Allah onu en hayırlı şekilde rızıklandıracak ve her türlü kötülüklerden koruyacaktır.
Yüce Allah'ın rahmeti ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!
Sevgiyle kalın
Mehmet Korkutata
|