|
|||
![]() |
ONURLU HELAL YAŞAM! | ||
Mehmet Korkutata | |||
mkorkutata@hotmail.com | |||
Helal ve haram konuları yüce dinimiz İslam’ın en önemli mevzularındandır. Genel anlamıyla yapılması dinen caiz olan eylem ve söylemlere helal yapılması dinen yasaklanan eylem ve söylemler ise haram olarak nitelendirilmektedir. Allah’ın emir ve yasaklarını gözeten bir müslüman, yaşadığı hayatın bütününde helal olanının arayışında olmalı, haram olanından ise uzak durmalıdır. Nitekim Yüce Allah (C.C) Ayet'i Kerimede; “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden yürümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır” diye buyurmuştur. Hayat yolculuğunda insanı misalsiz ve rehbersiz bırakmayan Rabbimiz, helal hayatın ölçü ve sınırlarını temiz ve helal olanı aramak ve bu konuda aşırıya ve israfa kaçmamak şeklinde çizmiştir. Helal ve haramı bilme konusunda bizleri kendi hâlimize bırakmayıp iyiliği, güzelliği ve doğruyu bildirdiği, diğer taraftan ise; kötülüğü, çirkinliği ve yanlışı gösterdiği için Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Müslüman, yaşamı süresince, yüce Allah'ın rızasını gözetmek zorundadır. Dünyada yapıp ettiklerinin hesabını ahirette mutlaka vereceğinin bilincinde olmalıdır. Dolayısıyla, Rabbimizin bahşettiği ömrü O'nun yolunda geçirmeliyiz. Helal ve haram denince, bunun sadece yemek ve içmekle sınırlı olmadığını bilmemiz gerekir. Elbette yiyip içtiklerimizde Allah’ın emir ve yasaklarını dikkate alacağız. Ancak helal ve haram bilincine hayatın bütün alanlarında sahip olmalıyız. Yediklerimizde, içtiklerimizde helallik aradığımız gibi nereden kazanıp nereye harcadığımızı da helal olup olmadığını gözetmeliyiz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) hâdisi şeriflerinde; “Öyle bir zaman gelecek ki, kişi malını helalden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine bakmayacak” buyurarak bu tehlikeye dikkatimizi çekmiştir. Dolayısıyla İslam’da yiyip içtiklerimizin helalliğine dair ölçüler olduğu gibi, kazancın nerede ve nasıl harcanacağına dair de ölçüler vardır. Bunun başında ise israftan kaçınmak gelir. İsraf aşırılıktır ve aşırılık haddi aşmak olduğundan dinimizce haram kılınmıştır. Bu konuda Rabbimizin koyduğu itidal ölçülerine riayet etmek esastır. Yemede, içmede, kazanmada, harcamada, giyinmede, gezmede, tatil yapmakta israf olan değil ihtiyaç olan tercih edilmelidir. Varlık içinde de olsak ihtiyacımız kadarını tercih etmekle mütevazı bir hayatı seçmiş oluruz, bunda Cenab'ı Allah'ın rızası vardır. Hayatında Allah’ın rızasını gözeten ve önceleyenler için, içinde ebedî kalacakları cennetler vadedilmiştir. Fahri kâinat Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) hayatı boyunca helal ve haram ölçülerine dikkat etmiş ve bizlere örnek olmuştur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, bir insanın duasının kabul edilebilmesi için helal ve harama dikkat etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Dualarımızın kabulü, hayatımızın mutlu ve bereketli olması için yediklerimizin helal veya haram olmasıyla doğrudan orantılıdır. Zira, hayatını başarı, mutluluk, bereket, onur ve şerefle sürdüren insanlar, hak ve hakatı gözeten, başkasına haksızlık yapmayan helal kazançla geçimini temin eden insanlardır. Mü’minler rızıklarını kimsenin hakkı geçmeden, meşru şekilde kazanılan hellalerden yemenin yanında, kendilerine bu nimetleri ikram eden Allah (C.C)’ ya şükretmelidirler. Allah’ı dilimizle anıp, O’nu övmemiz sözlü şükürdür. Allah’ın koyduğu prensiplere sadık kalarak yaşamaya çalışmak ise fiili şükürdür. Bu şükrü biz ümmet olarak, beş vakit namaz kılarak yaptığımız gibi, Yüce Allah’ın (C.C) bize verdiği nimetlerden, o nimetleri bulamayanlara vererek de yapabiliriz. Yüce Rabbimiz bu özellikleri taşıyan mü’minleri Kur’an’da şöyle tarif etmektedir. “Onlar, gayba inanırlar ve namazlarında dikkatli devamlıdırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan başkalarına da harcarlar.” Cenab'ı Allah bizleri, helal ve haramlara dikkat eden ve O’na gereği gibi şükreden kullarından eylesin inşallah! Sevgi ve muhabbetlerimle... |
|||
Etiketler: ONURLU, HELAL, YAŞAM!, |
|