Mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamak, Allah'ın sayısız nimetlerinden "helal dairesi" için de yararlanmak, bir takım ihtiyaçlarımızı helal yoldan karşılamak, toplu yaşamaya karşılıklı hak ve sorumluluklarımızı bilmeye bağlıdır. Başlıca kul hakkı; Anne ve baba, evlat eş, komşu ve akraba, dost ile arkadaş, işçi ve isveren kamu haklarıdır. "Kamu malından şahsi menfaat sağlamak, yolsuzluk ve suistimal ise kul hakkı ihlalidir." Peygamber efendimiz (S.A.V.) "kamu malına ihanet etmeyi büyük günahlardan saymıştır."
Resülullah (S.A.V.) Sahabeden birisini zekât toplamakla görevlendirmişti. Bu sahabe; daha sonra bazı mallarla gelip peygamberimize şunlar size ait, bunlar da bana hediye olarak verildi demesi üzerine Resul'i Ekrem efendimiz (S.A.V.) minbere çıkarak; zekât toplamak için gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, şunlar sizin, bunlar da bana hediye edildi diye biliyor? Dikkat edin bu kişi evinde otursaydı kendisine bu hediyeler gelirmiydi? "Muhammed'i kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz "kamu malından" bir şey alırsa kıyamet gününde sırtında böğüren bir deve, bağıran bir sığır, veya meleyen bir koyunla gelecektir buyurmuştur.
Gerek kamu malında ve gerekse başkasına ait mallarda yolsuzluk yapmayı yasaklayan birçok hadis vardır. Onlardan birinde şöyle buyurmuştur; Allah indinde hiyanetin en büyüğü, aralarında arazi olan iki komşudan birisinin diyerine ait bir arşın toprağı kendi zimmetine geçirmesidir.Yüce Allah kıyamet gününde bu toprağın yedi katını onun boynuna dolayarak şiddetli azablandırır." Halkın malını zimmete geçirmenin emanete hıyanet etmenin ağır bir suç olduğunu beyan etmek ve insanları bundan caydırmak için Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor! "Kim emanete hiyanet ederse; kıyamet günü hainlik ettiği şeyin günahı boynunda asılı olarak gelir."
Bireysel çıkarlar uğruna kamunun haklarını ihlal etmek, görevi kötüye kullanmak, "rüşvet alıp vermek, karaborsacılık yapmak, kamu malını zimmetine geçirmek, vergi kaçırmak, kaçak su, elektrik, doğalgaz kullanmak gibi şeyler gerçek bir müeminin yapabileceyi işler değildir." Bu nedenle; her Müslüman, Allah hakkı olarak da kabul edilen "kamu mallarını korumalı ve haksız yollarla bunları elde etmeye çalışmamalıdır." Bunların yarın kıyamet gününde mutlaka hesabını vermekle karşı karşıya geleceğini asla unutmamalıdır.
Çünkü "kamu malları," belirli kişilere değil, bütün topluma aittir. "Kamu malını yiyen kimse, toplumun bütün bireylerine karşı suç işlemiş olmaktadır." Bu nedenle, bunları haksız yere almanın sorumluluğundan kurtulmak oldukça zordur.
Yüce Allah, haksız yere başkasının malını yemeyi bütün insanlara yasaklamıştır. Kur'anı Kerimde! Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin buyurmaktadır. Şüphesiz "kamu malını çalanların, dünyada hak sahipleri ile helalleşmeleri, hak sahibi olan diğer fertlerle helalleşmelerinden çok daha zordur." Çünkü devletin malı "milletin bütün fertlerine aittir." Bütün fertlerle ayrı ayrı görüşüp "helallik almak ise çok zordur." Kamu hakkı konusunda gerek hizmet verenler ve gerekse hizmet alanlar çok duyarlı olmak zorundadırlar. Allah'ın huzuruna kul hakkı ile çıkmanın çok ağır vebali vardır. Böyle bir günahın; Allah tarafından bağışlanması hak sahibinin affetmesi şartına bağlanmıştır.Hak sahibi ondan hakkını almadıkça, veya bu hakkından vazgeçmedikçe, Allah kul hakkı "yiyenin günahını affetmemektedir." İlahi adalet bunu gerektirir ve kamu mallarına hiyanette Allah'ın affetmeyeceği günahlardandır.
Peygamber efendimiz (S.A.V.) gerçek iflas edeni açıklamak için sahabelere; "müflis insan kimdir biliyormusunuz diye sormuş? Sahabe-i kiram da dediler ki, bizce müflis parası ve malı olmayandır. Bunun üzerine peygamberimiz (S.A.V.) ümmetimden gerçek manada iflas eden o kimselerdir ki, kıyamet günü namazlarıyla, oruçlarıyla, zekâtlarıyla gelirler. Şuna sövmüş ve buna iftira etmiş, şunun malını yemiş ve bunun kanını dökmüştür. Buna bu iyiliğinden, şuna şu iyiliğinden verilir ve eğer iyilikleri verilmesi gerekenlere yetmeden tükenirse; borçlu olduğu kimselerin hatalarından alınır ve ona verilir. Böylece sevapları bitmiş ve günahları ise artmış olur. Neticede bu kişi "iflas etmiş olarak cehenneme atılır" buyurmaktadır.
Allah'ın rahmeti ve bereketi "Hakka tabi olanların üzerine olsun" İnşallah
Sevgiyle kalın
Mehmet Korkutata
|