|
|||
![]() |
HUDÛDULLAH'A RİÂYET ETMEK! | ||
Mehmet Korkutata | |||
mkorkutata@hotmail.com | |||
Dünya ve ahiret saadetine ermemiz için Allah'u Teâla (C.C) yaşantımızla ilgili belirli sınırlar çizmiştir. Çizilen sınırlar dahilinde gerek ferdî ve gerekse toplumsal hayatımızla ilgili ilkeler, kurallar, emir ve yasaklar konulmuştur. Bunlar Kur’ân-ı Kerîm’de “Hudûdullah” diye adlandırılmıştır. Hudûdullah’a riayet ettiğimiz takdirde dünya ve ahiret hayatını kazanma şerefine nail olacağız. Haddimizi aştığımızda ise alçaltıcı azabın var olduğu bizlere bildirilmiştir. Bu sınırları Allah gerek Kur’ân-ı Kerîm’de ve gerekse Efendimiz (S.A.V) aracılığıyla kullarına bildirmiş, her ne olursa olsun Yüce Allah'ın hukukunu aşmayı bizlere yasaklamıştır. Nitekim heva ve heveslerimize göre haramları yeniden tanımlamak ve bunları hafife almak da yasaklanmıştır. Helal ve haramlar konusunda belirleyici hususlara baktığımızda, insanların hoşlandığı, doğası itibarıyla temiz, iyi, güzel ve yararlı olanların helal, nefse hoş gelip fakat doğru olmayan ve necis olanların da haram olduğu belirtilmiştir. Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak için sadece tükettiklerimiz ve harcadıklarımız değil, eylemlerimizin de dosdoğru olması gerekmektedir. İnsanların maneviyattan çok maddiyata önem verdiği, dünyevileşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı günümüz dünyasında Hudûdullah sıkça aşılmaktadır. Sevgili Peygamberimiz: “Öyle bir zaman gelecek ki kişi malını helalden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine bakmayacak!” diye buyurarak gün geçtikçe bu tehlikeyle yüzleşeceğimizi vurgulamıştır. Yaşam rehberimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O yaptıklarınızı hakkıyla görür" buyurulmuştur. Allah’ın koyduğu sınırlar günlük hayatımızda haram ve helalleri belirler. Bu sınırları ihlal etmek Allah’ın sınırını aşmak anlamına gelmektedir. Kul hakkına girmek, yalan söylemek, iftira atmak, gıybet etmek, kumar oynamak, içki içmek vesaire gibi eylemlerde bulunanlar haddi aşanlardır. İşçilerin hakkını gasbetmek, kamu hukukuna riayet etmemek de sınırları aşan hâllerdir. Nitekim kamuyu ihlal edenler Allah’ın hakkını ihlal etmiş olurlar. Gerek ibadetlerde ve gerekse günlük yaşantımızda aşırıya gitmek de Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından yasaklanmıştır. Dolayısıyla orta yolu tercih etmemiz, dünya ve ahiret işlerinde de dengeyi sağlayarak mutedil olmamız tavsiye edilmiştir. Eğlencelerimiz, özel günlerimiz, düğünlerimiz Allah’ın bizlere takdir ettiği çizgi dâhilinde olmalıdır. Özellikle mahremiyete önem vererek, her daim ve her yerde İslam’ın birer temsilcisi olduğumuzu hatırdan çıkarmayarak bu doğrultuda hareket etmeliyiz. Ölümün yaşla değil ecelle geldiği bu dünyada geçici heva ve heveslere kapılarak ahiretimizi tehlikeye atmayalım. Nefsimizi ve hayatımızı hesaba çekelim ve geri kalan ömrümüzle ilgili faydalı hazırlıklar yapalım. Gündelik hayatımıza çevremizin veya sosyal medya değil Kur’an ve Efendimiz yön versin. Yüce Allah (C.C) bizleri, Hudûdullah’a riayet eden, emrolunduğu gibi dosdoğru yaşayan, hayatını Kur’an ve sünnete göre tanzim eden kullarından eylesin inşallah! Sevgi ve muhabbetlerimle... Mehmet KORKUTATA |
|||
Etiketler: HUDÛDULLAH'A, RİÂYET, ETMEK!, |
|