"Sıla-i rahim, ziyaret edene de edilene de pek çok faydalar sağlayan bir davranış biçimidir. Akraba ziyareti yapıldıkça manevi bağlar kuvvetlenir, ilişkiler düzelir, muhabbet ve sevgi artar, aradaki kin ve düşmanlıklar sona erer ve kalplerdeki bencillik ve yalnızlık duyguları da ortadan kalkmış olur."
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır!Akrabadan gelen iyiliğe dengiyle karşılık veren kimse, tam manasıyla akrabasını ziyaret etmiş olmaz, gerçek "sıla-i rahim" kendisiyle ilgiyi kesenleri görüp gözetmektir. Diyer bir hadisi şeriflerinde ise; Akrabalarınızdan "sıla-i rahim" yapacaklarınızı öğrenin (Yakın akrabalarınızı tanıyın) Zira "sıla-i rahim" akrabalar arasında sevgiyi malda mülkte bolluk ve bereketi uzun ömürlü olmaya vesile olur. Akrabalık bağlarına önem vermenin diyer bir güzelliği ise; insanı Allah'u Teala'nın muhabbetine eriştirmesidir.
Ayeti Kerime'de Yüce Allah mealen şöyle buyurmaktadır: "Allah'a ibâdet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın!Anne ve babaya, akraba ve yetimlere, yoksullara yakın komşuya, uzak komşu ya, yakın arkadaşa, yolcuya idare ve himayeniz altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beyenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.
Sahabe-i kiramdan biri, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) me gelerek ,"Ey Allah'ın Resul-ü beni cennete yaklaştıracak ve cehennem ateşinden uzaklaştıracak bir davranışı söylermisiniz" Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de ona; "Allah'a ibadet eder, O'na hiç bir şeyi ortak koşmazsan, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirsen, yakınlarını da ziyaret edersen, cennete yakın ve cehennemden de uzaklaşmış olursun. buyurdu. Sahabe uzaklaşınca Efendimiz, yanındaki Sahabelere; eğer emrolunduğu gibi hasletleri yaparsa cennete girer buyurdu."
Akrabalık ilişkilerini sürdürmek farz, bu ilişkileri koparmak ise dinen haramdır. Bu cümleden hareketle akrabalarını unutmayan, onlarla ilişkilerini sürdüren sevap, aksi şekilde davranan kimse ise günah kazanmış olur. "Sıla-i rahim" kan veya evlilik bağıyla oluşan akrabalıklarda, onlara iyilikte ve yardımlaşmada bulunma, ziyaret etme, ilgilenme ve akrabalık bağlarını güçlendirip koruma şeklinde kendini gösterir. Bilindiği gibi; insana en yakın olanlar, anne ve baba, dede ve nine, kardeşler torunlar, amca, dayı, hala, teyze ve diğer yakınlardır. İmkânlarımız ölçüsünde maddi ve manevi yönden akrabalarımıza faydalı olmak, hizmet etmek, gerekli ilgi ve alâkayı göstermek dini bir görevimizdir. Peygamber efendimiz (S.A.V.) "Akrabasıyla ilgisini kesen ( cezasını çekmeden veya af
edilmeden) cennete giremez." buyurmuştur.
Unutmayalım ki, günümüzde özellikle şehirleşmenin, siteleşmenin, devasa gökdelenlerde ikamet etmenin, madde ve menfaate karşı aşırı ilginin, ekonomik krizlerin sebebiyet verdiği, akrabalar arasında kopan bağları yeniden diri tutmamız, kendi menfaatimize olacaktır. Bizlerde bir gün yaşlanacak ve etrafımızda bizlerle ilgilenmesi gereken, sevgi ve saygı gösterecek, birilerini yanımızda görmek isteriz. Bunun için anne ve babalarımızı, akrabalarımızı ve büyüklerimizi hatırlayıp onları düzenli bir şekilde ziyaret edip, gönüllerini kazanıp ve hayır dualarını almalıyız.
"Hadisi şerif de şöyle buyuruldu; Sıla-i rahim arşa tutunmuş, akrabalık arşın Rabb'ine sığınmış ve şöyle demiştir. Beni görüp gözeteni, Allah gözetsin. Benimle ilgisini kesenden de, Rabbim rahmetini kessin." Ömrümüzü bereketlendiren, sevgiyi
arttıran, rızkımızı bollaştıran, Allah'ın sevgisini ve rızasını kazandıran, bencilliği körelten, yalnızlığı ve terk edilmişliği gideren "sıla-i rahimi" her vesileyle çokça yapalım!
Sevgiyle kalın
Mehmet Korkutata
|