BATININ MAYIN EŞEĞİ TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE!
Rusya, dünyanın hayretle bakan gözleri önünde, kendisinden kat kat zayıf olan bir orduya karşı başarısızlık üzerine başarısızlık yaşıyor. Abartısız söylüyorum ki, bizim orta mektep bebelerine Rus askerlerinin komutanlığını verseniz bu hataları yapmazdı. Bunu biraz kurcalayalım ve gerçekte silahlarını da savaş stratejisini de NATO’dan alan Ukrayna'lıların büyük muvaffakıyetlerinden mi yoksa başka sebeplerden mi savaş beklenmedik bir seyirde gidiyor, bakalım.
…
Ukrayna işgali başladığında askeri uzmanlar, savaşın 72 saat süreceğini söylüyordu. Rus komutanların da aynı şeyleri düşündüğünü işgal stratejilerinden anlıyoruz. Yeltsin zamanında Rus genel kurmay başkanı 48 saat biçmişti, Çeçen savaşı için. Ama 1. Çeçen Savaşı’nda yenildiler. 2. Çeçen savaşında da çoğu saha dışı etmenlerle ve şehirlerde taş taş üzerine bırakmayana kadar bombalamakla kazandılar. Aslında Ruslar 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hiçbir zaman gerçek ordularla yapılan hakiki bir savaşa girmemiştir. Afganistan’da 10 senelik bir savaşın sonunda milislerden kaçarak terk ettiler savaşı. Suriye’de kara savaşına hiç girmediler, Esed’in askerlerini kullandılar. Ve bombaladılar, bol bol bombaladılar. Yani savaşmaktan anladıkları binaları yıkıp düşmanını tuğlaların altında ezip öldürmek. Abarttık mı. Halep’in, Humus’un, Hama’nın internetten fotoğraflarına bakın ve Grozni’nin. O zaman Rusların savaşmaktan ne anladığını idrak edersiniz.
…
Rusya, Rusların dışında 22 özerk Cumhuriyetten oluşan bir federasyondur. Etnik ağırlıklı bir ordu olduğunu tahmin etmek güç değil. Bu Cumhuriyetlerin her biri, Ruslarla yüzyıllarca savaşan milletlerden oluşur ve 74 yıllık komünizm döneminde bir zulüm devleti olan Sovyetler Birliği’nin büyük katliamlarına, göç ettirmelerine, asimile ve ahlak deformasyonlarına maruz kalmıştır. Soydaşlarınızın katliamda öldürüldüğünü, amcalarınızın Sibirya’da, Kazakistan’da orda burada yaşadığını ve hayatınızda hiç görmediğinizi düşünün. Siz nasıl savaşırsanız, Rus üniformalı Tatar da Çerkez de, Başkurt da öyle savaşıyor işte.
…
Rusya’da ismine ‘'İsyancılar’' denilen bir grup var. Bunlar ordudan haraç kesiyorlar, silah çalıyorlar, yağmalıyorlar. Subaylar dayak, işkence ve taciz ediliyor sürekli. 2021 yılında bunların elebaşısı tutuklanıyor ve iki üç ayın sonunda serbest bırakılıyor. İsyancılar, gerçekte yetkililerle danışıklı dövüş içinde ve asla onlara çizilen çizgiyi aşmayan bir grup. Çünkü Rus devlet mekanizması askeriyenin devlet için bir iç tehdit olmasını istemiyor. İsyancılar Kremlim emriyle kendisine verilen role uygun olarak ve açık açık paralel ordu durumunda veya Kremlin böyle görünmesini istiyor. Bu şekilde askeriyeyi sürekli taciz ve itibar suikasti altında tutuyor. Ordu komutanları, çok yaygın olarak yolsuzlukların içinde. Kremlin’in de isteği bu. Yani yolsuzluklara göz yumuyor ve böylece devlet yönetimine potansiyel tehdit oluşturacak komutanları kontrol altında tutuyor. Her askeri operasyon sonrasında orduda bir temizlik yapılıyor, operasyonlarda başarı göstermiş çok itibar edilen üst düzey komutanlar refüze ediliyor veya bir şekilde öldürülüyor. Kremlin orduda verimliliği en üst düzeye çıkarmıyor, devlet için tehdidi en aza indiriyor. Mümkün olduğu kadar düşük zekalı insanları görevlendiriyor ve bunlara düşük düzeyde eğitim veriyor. Yani Rusya için ordunun kalabalık bir kelle sayısı olması ve kabarık bir silah envanteri olması yeterli. Zaten dünyayı 5-10 kere yıkacak kadar nükleer silaha sahipler.
…
Rusya’da zengin ve elit bürokrat kesim askerlik yapmıyor. Askerlik, ekonomik zorluklar içindeki doğum oranı yüksek azınlıkların mecburen yaptığı bir meslek. Ve eğer devlete, düzene muhalifseniz asker alma dairesi sizin peşinize düşüyor. Rus ordusu, yoksulların ve azınlıkların ordusudur.
…
Zırhlı araçlarının içinde tüfek mermisiyle ölen askerlerden, silahlarının ne kadar tımbırık olduğundan bahsetmeyelim. Saatte 120 km hız yapabilen maket uçaklara hava savunma sistemlerinin, tanklarının, zırhlı araçlarının yarısını kaybettiler. Yakıt bitince tanklarını terk edip giden, marketleri yağmalayıp karnını doyuran askerlerden filan da bahsetmeyelim. Organizasyonun ne olduğunu herkes gördü.
…
Benim asıl bahsetmek istediğim yıllarca Sovyetler Birliği korkusunda bırakılıp NATO’nun mayın eşeği tarım ülkesi yapılan vatanımız. Kimse Afgan milislerine yenilen Sovyetler Birliğinin analizini yapıp NATO’yu sorgulamadı memlekette. S400 aldık diye kopan yaygaranın altında yıllarca ballı börek savunma sanayisini ülkemize ittiren Amerika’ya uyanmadı. Lise Milli Güvenlik dersi hocamız Sovyetler Birliği hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorduğunda 2 saatte ülkemizi işgal ederler demiştim. Yani bir Türk gencini nasıl algı manyağı yapmışlar siz hesap edin. Genel Kurmay’da görevli bir albayın buna doğru dürüst bir açıklama getirememesi çok daha hazindir. İnsanlara 10 sene 20 sene 50 sene sonra yapacaklarına göre zihin kodlaması yaparlar, kendi stratejileri doğrultusunda devletlere kalkınma modeli dayatırlar, ödeyemeyecekleri kadar borca sokarlar, üretemeyecekleri kadar tüketmeye zorlarlar, silahlarını satarlar, kendi istedikleri politikalara mahkum ederler, her türlü ahlaksızlığı zerkederler.. sonrası.. sonrası kölesin işte; dahası var mı. İç karışıklarla uğraş, öde faizi al krediyi, krediyi ödemek için al daha yüksek faizle krediyi.. Uyansak artık 200 -250 senedir memleketi müstemlekeleştiren şu faizle borçlenma işine..
…
Amerika’nın istekleri bizi bağlamaz diyen bir Cumhurbaşkanımız oldu ahir ömürde. Amerikanın milletleri boyunduruk altına alma kurumu IMF’ye borçları sıfırladı. Bağımsızlık sevinci yaşattı bu adam bize. Bedelini ödüyor muyuz, ödüyoruz elhamdülillah, domates 25 TL olmuş ne gam. Biber yemem, patlıcana da bir daha yememeye tövbe ederim. Dolar 15 TL olmuş, 150 TL olsun. Ukrayna'lıya bir sorun bakalım paraları kaç dolarmış, Arap parası dolardan daha değerli..
…
Dernek yöneticisi bile yapmayacağınız devlet yöneticileri görüyorsunuz Avrupa’da. Bizde de var. Adam SGK müdürü, başarısız da bir müdür; devletin başı olmaya talip. Adam belediye başkanı, Cumhurbaşkanı olmaya aday. Yani tam Amerika’nın istediği adamlar. Kenan Evren’den ne farkı vardı İsmet İnönü’nün. Devleti yönettiler bu adamlar onyıllarca. Yunan NATO’ya mı girecek, sok gitsin. Kapat uçak fabrikanı daha ucuza dışarıdan ithal et, ne gerek üretmeye. Arabanın benzini bitti, başcumhurun onuru kırıldı, sok ambara kilitle.. Ver üssü, al silahı, ne emrederse onun etrafında politika yürüt.. sonra okullarda hürriyet, Cumhuriyet diye çocukları bağırt..
…
Biz, Amerika’nın mayın eşeği tarım ülkesiydik. Kurtulduk şükür. Oy atarken, elleriniz titresin ve ülkemizi tekrar mayın eşeği tarım ülkesi yapacak olanla tüm dünya mazlumlarının umudu bağımsız bir antiemperyalist ülke yapacak olanı birbirinden ayırın..
|