|
|||
![]() |
MİLLET İTTİFAKI İÇİNDE YURTDIŞINDAN FİNANSE EDİLEN PARTİ HANGİSİ.. | ||
Vehbi KORKUTATA | |||
2002 den önceki mecliste hükümeti oluşturan partiler, İMF'ci Kemal Derviş’in ilk olarak ortaya attığı erken seçim fikrini önce reddettiler. Sonra ayrı ayrı ve zamanlamaları farklı olarak hodri meydan dediler. Sonra fikir değiştirip erken seçimi istemediğini söylediler. Velhasıl izahı namümkün bir sürece girildi ve üç koalisyon ortağının da istemediği kararını kendilerinin aldığı erken seçime gidildi. En ilginci ise; bu partilerin hiç birinin barajı aşamayıp meclise girememesiydi. Kimse, erken seçim fikrini ilk ortaya atanın kim olduğuna bakıp derviş Kemal olduğunu göremedi. IMF’den devşirilen bu zatın kendinden menkul biri olmadığını Türkiye’de herkes bilir. Derviş Kemal’in patronları yine ülkemizde seçim istiyor. Öyle ya patron onlar. Fakat bu sefer işleri zor. Karşılarında kolayca kandıracakları, güçlendirilmiş parlementer sistem, zayıflatılmış devlet idarecileri yok. Muhattapları, 20 senelik iktidarında, üzerine oynanan, bir iktidarı onlarca kere düşürülebilecek oyunlar karşısında kaya gibi sağlam durmuş, dirayetli bir devlet başkanı var. Dün, birinci vazifesi mevcut iktidarı yıkmak olan, ikinci vazifelerinin ne olduğunu kimsenin bilmediği, kendilerinin bildiğinden de emin olunamayan altı muhalefet parti lideri toplantı yaptı. Kim bunlar? İki seçimde genel başkanlığını yürüttüğü CHP’nin başındayken, iktidara gelemeyeceğine kanaat getirildikten sonra, abuk subuk cinsel içerikli gizli çekilmiş videosunun orta yere servis edilmesiyle istifa ettirilen Deniz Baykal’ın, yerine getirilen Kemal Kılıçdaroğlu. Neredeyse işin içinden çıkılmaz halde bırakdığı Sosyal Güvenlik Kurumundan ve girdiği hemen her seçimi kaybettiği, ne olduğu malumunuz Türk siyasetinin yüz yıldır sırtında taşıdığı parti dışında bildiğimiz başka cemiyet, kurum, dernek, vakıf, kooperatif yönetmemiş, Tayyip beyin hitap şekliyle “bay Kemal”.. Arap baharı ve Mısır’da işbirlikçi Sisi’nin darbe yaptığı zamanın, ürettiği teorileri hiçbir zaman başarıyla pratiğe geçirememiş dışişleri bakanı, Suriye’de iç savaşın başladığı ve ne yazık ki, bu iç savaşa çanak tuttuğumuz zamanın başbakanı yani eski AK Parti’li Ahmet Davutoğlu. Yine eski bir AK Parti’li bakan, kurucu, yürütücü, işletici, bakanlıklar yapmış, ucu kendilerine dokunacağı için dillendirilemeyen ama Amerikan himayesinde yaşayan malum zatla ilişkili olduğunu herkesin bildiği Ali Babacan. MHPyi ele geçiremeyince bölüp yeni parti kuran, Çiller’in içişleri bakanı, AKP’nin kuruluş çalışmalarına katılıp tornistan yapmış Batı Troya’lı Meral. Özal’ın bakanlığını yapmış fakat hayatının son deminde Fetöyle ilişki içine girmiş Namık Kemal Zeybek’in eski genel başkanı olduğu, şimdilerde yanılıp mührü yanlış yere vuranlar dışınde pek kimseden oy alamayan partinin lideri Afyonkarahisarlı mermer kralı Gültekin Uysal. Başkan Erdoğan'ın, eski partisi, eskimiş partisi, niçin oradan ayrıldığını zaman geçtikçe daha iyi anladığımız Saadet’in İngiltere’de okumuş sakallı lideri Temel Karamollaoğlu.. Aslında ittifakın altı partiden ibaret olmadığı, gerçekte 6+1 olduğunu herkes biliyor. İttifak içinde müstesna yeri olup, mundarmış gibi biraraya gelmekten çekinilen malum partinin bu toplantı içinde niçin olmadığını söylemeye gerek var mı. VAR. Bunlar, yani ne konuşursa konuşsun, Amerikan emellerinin Ortadoğu’da hayata geçirilmesinde önemli rolü olan terör örgütünün bizim meclisimizdeki uzantısı parti, aklını, siyasi stratejilerini dolaysız olarak ona onbinlerce tır silah da sağlayan efendisi Amerika’dan aldığı için bu altı partiyi arkasına takıp onları geri planda sevk ve idare etmektedir. Bu halin ayan olmasının diğer altı parti tabanında taraftarlarında yaratacağı infiali düşünün. Toplantıya alınması onlar için doğru olabilir mi. Yahudilerin vaadedilmiş topraklarında emanetçi Ermeni devleti kurmak üzere Kürt milliyetçisi görünümündeki marksist, leninist, kominist, HDP ve sosyal demokrat, Türk milliyetçisi (bunu da açıkça söylemekten imtina ederler), muhafazakar, liberal.. her renkten her telden.. eksik olan hristiyan demokrat, hindu, panafrikanist, neo selefi filan. Bunlar güçlendirilmiş parlementer sistem adı altında zayıflatılmış devleti geri getirecekler. Sonra neye niyetlendilerse o niyetlerini gerçekleştirebilecekleri bir vasat yaratacaklar.. o niyetlerin bu milletin hayrına olmayacağı açık.. Bugünlerde tartışmanın odak noktası, bu ittifakın başkan adayının kim olacağı. Kılıçdaroğlu mu, İmamoğlu mu, Yavaş mı, Gül mü.. ya da Ahmet Necdet Sezer gibi Ekmelettin İhsanoğlu gibi tombaladan çıkacak renksiz kokusuz ya da her renge giren her kokuyu yayabilen biri mi..açıkçası herkes gibi biz de merak ediyoruz. Dışarıdan gelen rüzgarlar İmamoğlu’nun yelkenlerini dolduruyor. Girdiği her seçimi kaybedip genel başkanlığı kaybetmemiş siyaset dehası(!) Kılıçdaroğlu kendisi aday olmak istiyor. Diğerleri buna itiraz ediyor. Belirlenecek her aday, partilerin tabanında kabul görmeyecek. Sağcı adayı solcular kabul etmeyecek, solcusuna milliyetçileri, muhafazakarları oy vermeyecek. Onlara HDP’nin oy deposu bölgelerden birinde doğmuş, Türk milliyetçisi, yahudi dostu, liberallere sempatik gelecek bir yeşil kominist gerek. Takip edeceğiz. Dün, kıdemli sosyal demokrat Sarıgül, “bu partilerden biri yurt dışından finanse ediliyor” dedi. Hangi parti olduğu sorusuna “bunu açıklamak bana düşmez ama bizim iktidarımızda ben bunun hesabını sorarım” diye cevap verdi. İstihbaratı nerden aldı, bilemiyoruz. Bilgisi, belgesi, kanıtı var mıdır, bilemeyiz. İktidar, evrakları ona verip skandalı ilk olarak bu şekilde mi gündeme getirmek istedi. Bugün hiçbir fikrimiz yok. Ama bu partilerin hepsinin ama fikri, ama parasal, ama siyasi, ama FETÖ vasıtasıyla, ama yurt içindeki yerli işbirlikçiler vasıtasıyla dışardan destek aldığına dair tam bir kanaatimiz var. Defalarca makalelerimde söz etmiştim. Etrafınızdaki çürük elmalarının değişim zamanı gelmedi mi? Yoksa yarın geç olabilir! Bazı gerçekleri söylemekte yarar görmekteyim! |
|||
Etiketler: MİLLET, İTTİFAKI, İÇİNDE, YURTDIŞINDAN, FİNANSE, EDİLEN, PARTİ, HANGİSİ.., |
|