|
|||
![]() |
BİR ÜLKE DAHA 15 TEMMUZU YAŞIYOR | ||
Vehbi KORKUTATA | |||
PAKİSTAN ve İMRAN HAN!Hareketli günler yaşıyoruz dünyada. Bir deli, eline nükleer silahların uzaktan kumandasını almış, batıyı bu silahlarla tehdit edip Ukrayna’ya girdi, yarın Gürcistan’a girecek. Kara orduları tımbırık çıkmasaydı Moldova’ya da girecekti. Ve eğer işler kendileri için daha iyi gitseydi Polonya, Romanya, İsveç ve Finlandiya’ya da girme ihtimali vardı. Amerika, Japonları fiştekleyip uzak doğuda ihtilaflı olan Kuril Adaları’nda yeni bir savaş çıkarmaya çalışıyor. Çin, kendi vatan toprağı Tayvan’a girmenin fırsatını kolluyor. Türkiye, Suriye’ye ciddi yığınak yapmaya başladı, rejim güçlerini ve PKK’yı vuruyor. Yunanistan Ege’de her zamankinden fazla tahrik peşinde. Hisse senetleri, dolar, kripto paralarla atari oynamayı hayat tarzı zanneden insanlık ise Ukrayna Savaşı öncesi olduğu gibi olan bitene lakayt ve her biri dünyanın gidişatında Ukrayna Savaşı’nın etkilerinden çok daha büyük sonuçlar doğuracak muhtemel bu tehlikeli gelişmelere ihtimal vermiyor. Devletimiz, bu krizde ciddi bir imtihan geçiriyor. Sadece ekonomik olarak söylemiyorum. Bir tercih yaptık ve tarafsız kaldık. Şu ana kadar neticelerine baktığımızda tercihimiz doğru görünüyor. Ama savaşın nasıl gelişeceğini bilemeyiz, orta ve uzun vadede sonuçlarını kimse tamamen kestiremez. Bu hengame ortasında gözlerden kaçan bir gelişme var. Pakistan.. Yazık ki ana akım medyamız ya görmüyor ya da onlara görme deniyor. Ne bir haber var, ne bir yorum. Ama kendimize dünyada karşılıksız gerçek dost olarak gördüğümüz Pakistan kötü karıştı. Olacaklarla ilgili ihtimaller çok çeşitli. 2018 de iktidara gelen İmran Han’ın Arap-İsrail yakınlaşmasına açık bir karşı tavır almasından sonra Pakistan’ın en büyük finansörü BAE ve Suudi Arabistan, para musluklarını kapattı. Afganistan’da Taliban yönünde taraf almasından sonra Amerika ile ilişkileri de bozuldu. Ekonomisinin çıkış yolu olarak Çin ile yakınlaşan, Rusya ile de ilişkilerini geliştiren Pakistan, İmran Han’ın Ukrayna işgalinin ilk günlerinde Rusya’ya gidip onlarla ciddi anlaşmalar imzalamasından sonra Amerika’nın hışmını üzerine çekti. Türkiye ile savunma sanayi alanında ciddi iş birlileri yapıldı ve karşılıklı alımlar gerçekleşti. Amerika’nın hükümranlık haklarını ihlal eden mektubu, akabinde iktidar ortağı bir partinin koalisyondan çekilmesi ve muhalefetin hükümet için güven oylaması istemesi ile Pakistan, bir kaosun içine girdi. Meclis başkanının güven oylamasının anayasaya aykırı olmasını gerekçe göstererek reddetmesinden sonra İmran Han’ın çağrısıyla cumhurbaşkanı meclisi feshetti. Bu arada bizdeki gibi askeri darbe geleneği olan ordunun genel kurmay başkanı Amerika lehinde açıklamalar yaptı.. Ya şu son paragraf tamamen haber verme gayreti. Yani medyanın verdiği haberler üzerine yorum yapmamız gerekirken önce haber veriyoruz ve kalan limitimizle de yorum yapacağız. Üç devlet bir millet diye konuştuğumuz, Karabağ Savaşı’nda nükleer silahlarını kastederek her silahımızla Azerbaycan’ın yanındayız açıklaması yapıp Rusya’yı savaşın uzağında tutan, savunma sanayinde hayati ilişkiler içine girdiğimiz Pakistan’a, medyanın verdiği kıymete bakın. Saatlerce Ukrayna sığınağında kadınların cilt bakımlarını nasıl yaptıklarını anlatmak, Pakistan’ın içinde bulunduğu kaosu haber vermekten daha önemli. Yazıklar olsun. Büyük devlet olmak, büyük medya sahibi olmakla mümkündür. Henüz yerli ve milli bir medyamız yok. Herkes çoğunu yandaş sansa da gerçekte her fırsat bulduğunda iktidarın ve devletin altını oyan bir medyamız var. Pakistan şu anda bizim 15 Temmuz'umuzu yaşıyor. Amerika’nın emriyle bir meclis darbesi, devlet medyası dahil işbirlikçi kalemşörlerin dışarıdan müdahale edenlerle ittifakı, bürokrasinin kılıçları çekmesi, ordunun taraf seçmesi, işbirlikçi medya ile kandırılmış halk, devletini, milletini, ümmetini her şeyin üstünde tutmakla hedef haline gelmiş şerefli bir başbakan. Şu anda ciddi bir askeri darbe ihtimali var. Erken seçim yapılacak ya da yapılmayacak belli değil. Meclis desteğini kaybetmiş bir hükümet. Allah yardımcıları olsun. Pakistan, İran Körfezi’nin girişinde denize kıyısı olan, dünyanın en büyük iki nüfusu Çin ve Hindistan’a komşu, Orta Asya’nın çok ülkeleriyle sınır, Orta Doğu ülkeleriyle çok yakın ve yakın ilişkiler içinde ve eski Sovyetler Birliği’ne komşu olması sebebiyle son yüzyılda jeopolitik öneme sahip, nükleer silahlarını yapmış, 220 milyon Müslüman nüfusa sahip bir ülkedir. Yani her özelliğiyle Amerika’nın ilgi göstermesini cezbeden bir devlettir. Bu yüzden 5-10 yılda bir darbe olur, halk hareketleri olur, önemli siyasi suikastler olur. Kaos, siyasi kriz, ekonomik buhran bitmez; aynı ülkemizde olduğu gibi; aynı Amerika’nın yakın ilişki kurduğu bütün devletlerde olduğu gibi. Eğer partneriniz Amerika ise böyle heyecanları bol bol yaşarsınız. Kötü kadının erkeğinin başına abuk subuk işler getirmesi gibi bir şeydir bu dostluk. Yüzüne güler, lafta mangalda kül bırakmaz ama her ihaneti yapar. İmran Han, ingiltere’de tıp eğitimi almış bir doktordur. Bu ülkede uzun yıllar yaşar, kriket sporu ile uğraşır, hatta Bredford Üniversitesi’nde rektörlük yapar. 1966 yılında siyasete atılır, yıllar süren ve tedrici olarak artan muvaffakıyetleriyle 2018 yılında başbakan olarak hükümet kurmakla görevlendirilir. Bir Müslüman ülkede başbakan olacak biri için tam batının istediği özellikler. Avrupa’da okumuş, medeni olmayı batılı olmakta bulan kendileştirdiklerinden birisi. Tam mankurt tip diye düşündüler yani. Ama yanıldılar. O memleketinin çıkarlarını batının çıkarlarından üstün tuttu. Müslüman ahlakını ideal kabul edip insanlara bu ahlaka uyulmasını salık verdi. Kendisinden öncekilerin yaptığı gibi müstemleke valiliği yapmayı reddetti ve milletinin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaptı. Böyle davranması batının örtülü örtüsüz ambargolarına, batı emrindeki Arapların kredilerini aniden geri isteyerek ekonomik darbe yapmasına sebep oldu. İmran Han yine haysiyetli duruşundan taviz vermedi, Rusya ve Çin’e yakınlaştı, Taliban’a açık destek vermekten çekinmedi. Amerika’nın askeri üs kurma isteğine izin vermedi. 2. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a destek verdi. Ülkemizle ve özelde başkan Recep Tayyip Erdoğan ile çok yakın ilişkiler kurdu ve çok ciddi savunma işbirliği anlaşmaları yaptı. Hatta gizli olarak nükleer silah teknolojileri üzerine ülkemizle işbirliği yaptığına da inanıyoruz. Yani şu anda Amerika’nın hışmına sebep olacak her şeyi yaptı İmran Han. Senin neyine başkan Recep Tayyip Erdoğan dostluğu.. Pakistan ve İmran Han için dua etmenizi rica ediyorum. Emperyalizme karşı üçüncü yol hareketini başlatmış devletimiz için Pakistan çok önemli bir müttefik ve dosttur. Gelecekte bu müttefiklik ilişkisinin etkileri sadece Türkiye ve Pakistan sınırları içinde değil tüm dünya düzleminde kendisini gösterecektir. Bunun için de Amerikan boyunduruğundan kurtulup hükümranlığını sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanan özgür bir ülke olması gerekir. Bu da ordunun darbeye kalkışmaması ve bir an önce erken seçimle demokratik sistemin işletilmesinden geçiyor. |
|||
Etiketler: BİR, ÜLKE, DAHA, 15, TEMMUZU, YAŞIYOR, |
|