Biliyorsunuz Ukrayna Savaşı’nın başlamasından beri hariciye tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor. Ülkemize bir şekilde ambargo koyan, ekonomik ilişkilerini sınırlandıran, siyasi olarak her türlü açık düşmanlık yapan ülkelerin bakanlar, devlet başkanları bir bir Türkiye’ye geldi. NATO toplantılarında görüşmeler oldu. Kuşkusuz ABD lideri Biden ile görüşmenin bunlar içinde hususi bir yeri var. Daha seçilmeden başkan Erdoğan’ı devirip muhalefeti iktidar yapma planlarını açıklaması zaten iyi bildiğimiz Biden’ın ülkemize nasıl baktığını iyice açık etti.
…
Bize Patriot hava savunma sistemini vermeyen, Rusya’dan S400'ü alınca, proje ortağı olduğumuz F35 projesinden çıkaran Amerika, Biden’in başkan olmasından sonra neredeyse ilişkileri dondurduktan sonra Rusya ile Ukrayna kapışması sonra politikasını gözden geçirmeye karar vermiş gözüküyor. Aslında ‘'dostuna yakın ol, düşmanına daha yakın’' mantığıyla F16'ları yem olarak kullanıp Rus ambargolarına destek olmamız hususunda baskı yapmaya ve Suriye, Libya, Karabağ, Doğu Akdeniz ve İsrail doğalgazı konularında şantaj yapmaya niyetlenmiş görünüyor.
…
2 gün önce Amerika Dışişleri Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland geldi. Mevkidaşı İbrahim Kalın’dan sonra dışişleri bakanı Çavuşoğlu ve başkan Erdoğan ile görüştü. Böyle bakan, başkan türü zevat dışında birinin gelip devlet yetkilileriyle görüşmesine her zaman endişeyle bakarım. Bunlar bakanlarının, başkanlarının söyleyemeyeceklerini söylerler, yapamayacakları sözleri verir, şantajlar yaparlar. Yetkisiz etkili oldukları için söylediklerinden mesul olmazlar.
…
Gelen bu kadın kimdir, bir bakalım. Aslen Ukraynalı bir Yahudi. Küçük yaşta Amerika’ya göç ediyor ve en iyi okullarda burslarla okutulup dışişlerine sızdırılıyor. Cumhuriyetçiler döneminde dışişleri bakan yardımcılığına kadar yükseliyor. Bu kadın, Türkiye’nin her meselesinde en şiddetli düşmanlığı yapan, yaptırımları organize eden, ambargoları gerçekleşmesi için en ziyade gayret gösteren biridir. Yaptıklarına baksanız gençliğinde bir Türk erkeğinden kötü muamele gördüğüne ihtimal verirsiniz. Maraş’ın yerleşime açılmasında, Karabağ Savaşı’nda, Suriye’de PKK’nın silahlandırılmasında yani hemen her konuda sürtünme kuvveti gibi Türkiye’nin karşısına şiddetle dikiliyor. Neymiş efendim Türkiye bölgesel istikrarsızlık yaratan kışkırtıcıymış, S400'ü geri vermediği müddetçe ambargolardan kurtulamazmış filan. Şimdi paşa paşa geldi. Geldi de açık söyleyeyim bu hiç hayra alamet değil.
…
İlk açıklaması şöyle: ‘’Türkiye, Rusya’ya uygulanan yaptırımları boşa çıkaran mekanizmalara girmemeli ve Türkiye, Rus oligarkların kara para cenneti olmamalı’’ imiş. Bak bak baaak.. Yani bizim dış politikamıza ayar veriyor.
…
2014 yılında yapılan demokratik seçimlerde Rus yanlısı Yanoukovic’in seçilmesi ve arkasından AB ile görüşmeleri keseceğini açıklamasından sonra Ukrayna’da başlayan protestolarda çok etkili oldu. Göstericilere çay, kek filan dağıttı bu kadın. Bir keskin nişancı provokasyonuyla Yanukoviç’in Rusya’ya kaçışına kadar devam edecek darbe süreci başladı. Hatta onun yerine getirmek istediği Yatsenyuk’u AB’nin istemediğinin telefonda kendisine söylenmesi üzerine ‘’…… AB’yi’’ şekkinde ettiği küfür kamuoyuna yansıdı. Ama bu Yatsenyuk’un göreve gelmesini önleyemedi. Kelime kalabalığında boğulup asıl konuya yeterince vurgu yapamamış olmaktan korkarım. Doğrudan söyleyelim. Bugün Ukrayna’daki olaylar bu Ukrayna Yahudisi Amerikan dışişleri görevlisinin yıllarca ilmek ilmek ördüğü, işlettiği projenin geldiği noktadır. Her akşam bacaklarını birbirinin üstüne koyup tv karşısında patlamış yağlı mısır yerken Ukrayna olaylarını büyük bit muvaffakıyet duygusuyla seyrettiğinden emin olun. Kocası Yahudi Robert Kagan, yeni yüzyılda dünyanın neresinde kanlı-kansız bir darbe, iktidar değişimi, karşı darbe, süresi gelmemişken zaruretle gidilen erken seçim.. yani ne kadar pis iş varsa, ondan sorumludur. Bu karı-kocanın ihtiyarladığında nefes almadan birbirine anlatacağı, öldürülen milyonlarca insan, kaosa sürüklenen ülkeler, göç etmek mecburiyetine düşmüş yığınlar.. yaaa kan, göz yaşı ve zulüm var. Nerede bir pislik varsa dünyada bunun sebebi Amerika’dır, nerede bir zulüm varsa bunun sebebi ABD devletinin arkasına saklanmış emperyalistlerin kullandığı çoğu Yahudi böyle haysiyet kupasını dolduramamış insanlar vardır.
…
İnönü, süper güçle teşriki mesaide olanın bir ayıyla yatağa girmesi diye tanımlamış. Ondan fötrlü merhum baba Demirel gibi insana tebessüm ettiren, zeka fışkıran nazik sözler beklemeyin. Onunkiler işte ayılı mayılı şeyler. ‘’Umarız bir ayıyla yatağa girmek zorunda kalmamıştır siyasi hayatında’’ desek de bu da pek mümkün gözükmüyor. Neyse.. diller özgürce söyleyebilse de bu duyabilsek bu Ukrayna göçmeni Amerikan Yahudisi dışişleri görevlisinin dediklerini. Acaba Suriye’de kimlerin kanı üzerinden pazarlık yaptı, ya da şantajı kaç Afgan’ın vatanından sökülüp batıya kölelik yapmak üzere enginleri aşıp gelmesine sebep olacak kozlarını masaya çaktı, Libya’da kaç kadın yurt dışından gelen askerlerin tecavüzüne uğrayacak bu kadının tehditleri gerçekleşirse, Somali’nin, Yemen’in, Irak’ın hali nice olacak.. Ya lanet olsun be.. Siyaset diye konuşulan şeylere bak. Bu Amerika’ya beddua etmiyorum çünkü Allah onlara öyle bir ceza verecek ki tarihte eşini benzerini görmemiş olacak. Ama ABD ile kendi vatanı milleti devleti aleyhine iş tutanlara bedduadan hiç tasarruf etmediğime emin olun.
…
Dünyada tehditle, şantajla iş yaptırılmayacak bir tane lider varsa o da başkan Erdoğan’dır. Övmek için yazmıyorum. 3 tane Amerikan büyükelçisinin çıktırnamesini verip yurt dışına postalamış liderdir başkan Erdoğan. Umarız he he denip ülkesine postalanmıştır bu kadın. Ne F16'ya ihtiyacımız var, ne onların vereceği herhangi uluslar arası desteğe ne de girilecek herhangi bir işbirliğine. Ambargoları için de teşekkür ediyoruz; sayelerinde neler ürettik neler. Mümkünse ambargolarını genişletsinler. Vermedikleri her şeyi üretip, dehşet kar ederek yarı fiyatına dünyaya satarız. Rusya ile ilişkilerimizi de kendimiz belirleriz.. Şimdiye kadar kara paranın cennetini de cehennemini de çok gördük. Ruslara uygulanan yaptırımların başarısızlığını şimdiden bizim sırtımıza yük olarak koyamazlar. ABD savaş başladığından beri Rusya’dan aldığı petrolü yüzde 43 arttırmış bir devlettir. Masallarını başkalarına anlatsınlar. Dostluk da bitti, dost görünme gayreti de, karga kahkahalarının sebebi müttefikliğimiz de.
…
Allah hiç kimseyi zalime muhtaç etmesin, devletimize milletimize zeval vermesin..
|