|
|||
![]() |
Başkan Erdoğan'a ne kadar teşekkür etsek azdır | ||
Vehbi KORKUTATA | |||
Suriye’de ilk olaylar patlak verip özellikle baba Esad’dan kalma zulüm ekibini Suriye’de ilk olaylar patlak verip özellikle baba Esad’dan kalma zulüm ekibinin acımasızca sivil katliamlara giriştiği günleri hatırlayın. Dünya ayağa kalktı. Orta yerin ‘Demokrasi Getiricisi’ Amerika’da acil toplantılar yapıldı. Her zamanki gibi perde önünde Amerika’nın insan haklarına aykırı davranılmasından kaygılandığı zannettirildi. Ama o zamanın başı Obama, ‘'Bu bizim kavgamız değil’' deyip olaylara müdahale etmeyeceğini dünyaya açıklayıverdi. Biz dahil herkes ‘Suriye’nin sömürülecek ne kaynakları var ki, bu yüzden girmiyorlar’ diye düşünmüştük. Ne kadar sığ düşünceymiş. Biz perde arkasına bakayım derken perdenin arkasında perdeler diziliyor, uyanık görünenlere de ilk perdelerin arkası gösteriliyor. Obama, bizim kavgamız değil dedi ama belli ki ivedilikle, Amerika’nın işgali altında olan Irak topraklarında Saddamcı asker eskisi vehhabi Sünnilerden DAEŞ kurduruldu. Örgütün Türkçe tam ismi Irak Şam İslam Devletidir. Hepsi de aynı oranda kullanılan IŞİD, DEAŞ, DAEŞ, ISIS gibi kısa isimlerle anılır. Belli ki ciddi bir eğitim aşamasından geçirilen bu örgüt kuruluşundan bir sene sonra Esad yanlısı Şii Lübnan Hizbullah’ı ile yaklaşık eş zamanlı olarak Suriye topraklarında tam bir terör estirmek üzere Irak sınırından giriş yaptı. O zamanın vasatını hatırlayalım. Dünyanın her tarafından gelmiş ama özellikle Çeçenlerin etkin rol aldığı, batıda yeni Müslüman olmuş sabilerin cihad yapıyoruz diye getirilip katıldığı yüzlerce örgüt Esad’la savaş halindedir. El Kaide bağlantılı El Nusra ve Türkiye’nin çok sayıda örgütü bir araya getirerek kurdurduğu Özgür Suriye Ordusu ÖSO başta olmak üzere çok sayıda savaşan gurup Esad’ı Şam ili civarına hapsetmiş ve düşürmek üzeredir. Sayıları 1 milyon civarında olan, Suriye tarihi boyunca vatandaşlığı bile tanınmamış, Türkiye sınırındaki Suriyeli Kürt nüfus mütedeyyin Müslüman muhafazakar kimlikleri ile tarafsız kalmıştır. Türkiye’de o zaman başbakan Davutoğlu’dur ve akil adamlar safsatası ile PKK’yla adı konmamış bir ateşkes yürütülmektedir.. Daeş, bildiğiniz gibi El Nusra’yı bitirdi. ÖSO’ya ciddi darbeler indirdi. Türkiye sınırı boyunca yerleşik Kürt nüfusa göstermelik katliamlar yapıp Youtube başta olmak üzere sosyal medya kanallarından bunu dünyaya seyrettirdi. Toprakların büyük kısmına hakim olduğunda önce Rusya ve İran, Suriye devletinin resmi talebiyle sonra ‘büyük kurtarıcı’, ‘Dünyanın Demokrasi Kaktırıcısı’ Amerika, BM kararları ve Kürt milis desteğiyle Suriye’ye girdi. Uzayacak. Özetleyelim. Daeş, gerçekte Suriye’de devrimi engellemiştir. Hiçbir cephede Amerika, Esad ve İsrail ile savaşmamıştır. Batının yeni Müslüman olmuş genç nesli telef edilmiştir, kalanları da utanç ile memleketlerine döndürülmüştür. Müslüman devrimci örgütler bitirilmiş ya da güçleri çok kırılmıştır. Esad İran, Rusya ve Lübnan Hizbullah’ı ile yerini sağlamlaştırmış ve savunma pozisyonundan hücum pozisyonuna geçerek toprakların büyük bölümünde tekrar egemen olmuştur. En önemlisi; Kürtler PKK’nın kucağına itilmiş, akil adam safsatası ile ateşkes halinde olan PKK’nın savaşan unsurları Suriye’ye geçerek Kürtlere savaş eğitimi vermiş ve onları politize etmiştir. Amerikan marifetiyle silahlanıp Daeş’den bölgelerini tekrar geri almış, Suriye’nin tek petrol bölgesi olan Deyri Zora sahip olmuş ve petrol işletme hakkının bir Amerikan şirketine vermiş, bölgedeki sünni Arap ve Türkleri ekonomik kaynaklarını kurutarak, çocuklarını askere alarak vs göçe zorlamıştır. Böylece Türkiye sınırında Kürt ve Şii bandı oluşturulmak istenmiş ancak Türkiye bunu yaptığı üç harekat ile kısmen bozmuştur. Daeş’in ilk lideri Bağdadi, Amerika tarafından güya öldürüldüğünde bu dünyanın her basın kuruluşu tarafından sansasyonel haberdi. Ama şimdiki liderinin çok büyük bir başarı olarak MİT tarafından öldürülmüş olması ne bir basın kuruluşunun ne varlığını Suriye’de Daeş’le mücadele etmesine borçlu başta Amerika olmak üzere diğer tüm batılı devletlerin ilgisini alakasını çekmiyor. Belki de has adamlarının öldürülmüş olması ve yerine kimi nasıl geçireceğiz kaygısıyla bu devletler tarafından kara kara düşünülüyor. Bizim güya yandaş basının çoğunun, açıklamayı cumhurbaşkanı yapmamış olsa bu haberi doğru düzgün işlemeyeceğine yemin bile ederim. Evet, gözbebeğimiz MİT tarafından Daeş lideri Ebu Hüseyin el Kureyşi Amerikan uşağı olarak uzun yargı ve bizim için eğlenceli bir infaz süresi yaşayacağı ebedi aleme postalanmıştır. Başta dünya mazlumlarının umudu cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve emeği geçen herkesi tebrik ederim. Bu devlet Suriye’de Daeş’le gerçek anlamda mücadele eden tek devlettir. Bu devlet dünyada adaletsizlikle mücadele edip daima mazlumun yanında yer alan, siyasi hesaplarını vicdanının önüne koymayan tek devlettir. Düşünün ki tarih sayfaları utançla dolu bir Avrupa devletinin ya da insanların-insanlarımızın koşa koşa gittiği bir Amerikan bebesi olarak doğabilirdik. Bu devlet mensubiyetiyle ne kadar şükretsek ve onur duysak yetmez. Sevgi ve Saygılarımla Araştırmacı Gazeteci Yazar Vehbi Korkutata |
|||
Etiketler: Başkan, Erdoğan'a, ne, kadar, teşekkür, etsek, azdır, |
|