Ali BAZENCİR MALCOLM X
Yazı Detayı
02 Mart 2021 - Salı 13:47 Bu yazı 18147 kez okundu
 
MALCOLM X
Ali BAZENCİR
 
 

Gelmiş geçmiş en etkili siyahi, insan hakları savunucusu, Amerikalı siyasetçi. 

 
Yedi çocuklu bir ailenin dördüncü sıradaki oğlu olarak dünyaya gelen, dönemin beyaz Amerika’sı içinde, zencilere avam insan bakış açısının zorladığı her gayrı meşruluğu deneyimleyerek, uyuşturucu, kumar, haraç, hırsızlık ve fuhuş da dahil olmak üzere birçok suça bulaştı.
 
Bu suçların doğal sonucu hayatının kesiştiği cezaevi sürecinde tesadüf ettiği insanlar ve fakındalıklarla yakalanılan gerçek özgürlük ve kendisine, ailesine, arkadaşlarına, toplumuna karşı sorumlu insan.

Malcolm Little, orta okulda diğer öğrencilerden daha başarılıydı. O sıralarda en büyük arzusu avukat olmaktı fakat beyaz bir öğretmeninin "avukatlık bir zenci için hiç de gerçekçi bir hedef değil" tembihi üzerine okulu bıraktı. Malcolm, daha sonraları duygularını, “beyaz dünyada yeteneği ne olursa olsun kariyer hedefleyen bir siyahi için yer yok” diyerek ifade etti.

Evet kaç tane dahiyane hayal, talihsiz dar görüşlü eğitici ve otoritelerin bağnazlığına kurban edilip henüz tohum iken yeşermesinin önüne geçilerek insanlığın kendi kendisini gerçekleştirmesini geciktiriyordu.

Kaç kişi o tarihi fırsatı anlık kızgınlık ve öfke ile kaçırarak kabuğuna çekilmeyle büyük işler başarma inancını basit insanların egosuna ziyan ediliyordu.

Aslında o gün Malcolm x in renginden ötürü kendisine avukatlığı reva görmeme ilkelliği içinde biriken fırsat eşitsizliği sorunsalının daha iyi anlaşılarak büyük bir ateşe dönüştürdüğünden habersizdi zavallı eğitici ve azmettirenleri.

Tam tersine Malcolm x beyaz dünyada siyah yeteneğin neler başarabileceğini en iyi ve en güçlü örneklikle ortaya koyarak, ölümünden sonra da kendinden söz ettirmeyi başarıyordu, o yoksun eğitici ve azmettirenleri se ne zaman öldükleri, kaç kişi ile ebediyete uğurlandıkları, mezarlarının nerde olduğu hiç kimsenin umurunda bile olmayacaktı. Öldükleri ile kalacaklardı.

Hayalleri engellense de içindeki ateş, tarih sahnesinde farklı şekillerde boy göstererek, engellenemeyen yükselişini ancak öldürülme ile durdurulabileceği yargısı kesinlik kazanıyordu yaşamlarını kanla haksızlıklarla şekillendirerek konformize eden ucuz insanlar. 

Kölelik soyadına karşı çıkarak bilinmeyen manasına gelen (x) i ikinci ad olarak kabulü ile statükoya baskıya ve zulüm uygulamalarına karşı direnişi tercih ediyordu.

Hakikatin peşindeydi kimin söylediği, adaletin peşindeydi kimin için olduğu hiç önemli değildi.

"Kan ter içinde kucağında kendini bulduğu Amerikan kabusunu Amerikan rüyasına çevirmenin mücadelesini veriyordu."
 
Klu kluks klan trajedisi ve Irkçılık felsefesinin “psikolojik rahatsızlık” notunu tarihe düşüyordu.

Bunu söylerken üzülüyorum ama ne yapayım, en sevmediğim ders matematikti. Bunun nedenleri üzerinde çok düşündüm. Olsa olsa matematiğin tartışmaya hiç yer bırakmamasıydı, başka bir neden gelmiyor aklıma. Bir yerde yanlış yapmışsanız, orada artık her şey bitiyordu.” İfadesinde bulunarak hataların insansoyunun tamamlayıcı parçası olduğu refleksini oluşturuyordu.

"Adaletsiz bir şekilde tutuklanan bir hareket üyesi (islam ümmeti) arkadaşlarının (john hinton ) polis merkezindeki sürecini 500 kişilik grubla beraber yakından takip eden Malcolm; yaşanan bir gerginlik surasında Hinton'un tutukluluk süresince hastaneye geri götürülemeyeceğini söyleyerek durumun çıkmaza girdiği düşünülen bir anda, Malcolm X polis merkezinden dışarı doğru çıkarak kalabalığa bir el işareti verdi. Önce hareket üyeleri sonrasında da kalabalığın geri kalanı sessizce dağıldı. Bir polis memuru New York Amsterdam News'e verdiği demeçte "Hiç kimse bu kadar güce sahip olamaz" demiştir."

"Gittikçe artan önemi ve önlenemeyen yükselişi 1960 yılının Eylül ayında Malcolm X, New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nca Afrikalı milletler hakkındaki resmi toplantılara davet edildi. Mısır'dan Cemal Abdünnasır, Gine'den Ahmed Sékou Touré ve Zambiya Afrika Ulusal Kongresi'nden Kenneth Kaunda ile bir araya geldi. Fidel Castro da kurula katıldı ve Harlem topluluk liderleri karşılama komitesinin bir parçası olarak Malcolm X ile alenen bir araya geldi. Fidel Castro, Malcolm X'i özel bir görüşmeye davet etti."

Bir insanın yaşaması gerektiği gibi yaşadı, hayatında hep gerçeği arayış içinde geçirdi, rastlaştığı her hakikatı hayatına tereddütsüz tatbik etti, ucunda ölüm olsa bile.

Yaşamına tedrici (kademeli) cemreler düşmüştü;
İlki hapishanede yakalayarak özgürleştirdi.
İkincisi Müslümanlığın yalnızca siyahi ırka ait olmadığını anladığında yüzleşti.
Üçüncüsünde öldüğünde, şehit olduğunda, yaratıcısına kavuştuğunda düştü gerçek hayatına sanki...

İnsanların, müslümanların, emperyalizm karşıtlarının, ırkçı karşıtlarının bu gün bile ölüm yıldönümünü anmaları onun hala gönüllerde diri olduğunu, iz bırakanlardan biri olduğunu yeterince ispat ediyordu kuşaklara...

Mücadele ettiği karşıtları öldükten hemen sonra tarihin çöplüğüne gömülerek unutuldular, Malcolm un öznesi olduğu kendi hikayesinde figür olarak anlatılmazlarsa tabi.

“Zulüm kısmak istediği sesi nâra yapar. Ve bazı ölüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.”

 
Etiketler: MALCOLM, X,
Yorumlar
Haber Yazılımı