Ali BAZENCİR DEPREM BEBEK!
Yazı Detayı
08 Mart 2023 - Çarşamba 12:20 Bu yazı 1229 kez okundu
 
DEPREM BEBEK!
Ali BAZENCİR
 
 

Merak ediyoruz “orada kimse var mı? ”Çağrısına tepkiniz neydi? Duydunuz mu? Duyduysanız nasıl bir karşılık ile arama kurtarma görevlilerine fark ettirdiniz kendinizi? Yoksa bebek diliyle istediğiniz her şey anlamına gelen “ıngaaaa” nidası sayesinde mi aramızdasınız.


Seni ne diye çağırmalıyız bilmiyoruz bebek, ismin ne olmalı; Mucize mi? Kıyamet mi? Yetim mi? Öksüz mü? Milat mı? Telkin mi? Baht mı? Umut mu?

 

 

Buldum! Buldum!

 

Yakın tarihlerde hayatını kaybeden bir dönem tecrübe, bilgi ve sempatisinden istifade edilerek “DEPREM DEDE” ismine layık görülen Ahmet Mete IŞIKKARA’ nın aramızdan ayrılıp bıraktığı boşluğu, minik kahkaha ve gülüşlerinle yaşam umut ettiğin için “DEPREM BEBEK” olsun ismin en iyisi.

 

Bazı şeyleri unutturmazsın belki böylelikle!

 

Enkazdan çıkarılırken bebek halinle; acının zirvesinde beter acılara tevazu göstererek ağlamamak gerektiğini öğretiyorsun dudaklarını birbirine kenetlerken.

 

Ağır bilançosuna karşın duruşunla, acı hissini peydahlandığı yere geri itmeye çabalıyorsun tevekkelli. Senin gibi kurtarılan diğer kimliği belirsiz 300’ e yakın akranınla onca zamanı enkazların karanlık dehlizlerinde ne yaparak geçirdiniz, neler düşündünüz, kimlerleydiniz, korkunuzun üstesinden nasıl geldiniz, açlığınızı nasıl bastırdınız, bu ve benzeri cevabı verilemeyecek hikâyelerinizin soruları akıllarda yer edinerek yaşlanacaksınız.

 

Olması gerektiğinden büyük, siyahın en çok yakıştığı, buğunun katmerli anlamını bulduğu, ağlamaya direnen gözlerinle hangi mesajları kimlere vermek istiyorsun, biz; balık hafızalı çabuk ve kolay unutarak kısa süre içinde takip eden felaketlere davetiye çıkaran davranışları tekrar edip duran acizlere.

 

Gördüğünüz gibi hemşerilerin olarak birlikte yaşama kültürünü oluşturmayı, kurumsallaşmayı beceremediğimiz gibi sonuçlarını sevdiklerimize pahalıya ödettik.

 

Olan bitenden, yaşananlardan, kayıplardan ders çıkarmayan günahkâr, cehaletinin esaretinde hiç büyüyemeyen, büyüyemeyecek biz yetişkinler.



Sonuçta kadim söylem doğrulanmayacak mıydı? “ layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz.”

 

İnsan olmayı, insan kalmayı, insanca davranmayı arzulayanların, günahlarla tanışmamış masum, enkaz tozlarının bile lekeleyemediği, berraklığın yansıdığı gözlerindeki ışıltının ardındaki zihinsel temizliği, kılavuz belleyerek sürdürülebilir bir disiplinle yaşantımıza uyarlamamız gerekmiyor mu biz geride kalanların?

 

Yargısız infazlar ile müteahhitleri, siyasetçileri, idarecileri, sanatçıları vicdanlara ilk kurbanlar şeklinde takdim ederek; linç fayı sarsıntıları, sağduyunun yerine önyargıya yatırımı, hiçbir izolatörün şiddetini düşüremeyeceği travmatik darplarla, sosyal medya aslanlarının arenasına yaka paça sürüklerken, çok değil bir müddet sonra aramızda dolaşacaklarına hep birlikte şahit olacağız.

 

Profesyonel davranıştan uzak tarih ve yer belirtmekten ziyade kısa süre içinde büyük deprem bekleniliyor ( ki her zaman olasıdır) açıklamalarıyla ün devşirmeye çalışanların deprem bölgelerinde yaşayan insanların içinde bulunduğu zorluklar yetmiyormuş gibi, ruh hallerini etkileyerek yaşam mücadelesinden, umuttan koparıldıklarını, nefret besleyerek göz ucuyla izlediğini tahmin etmek zor değildir.

 

Deprem gibi felaket ihtimallerinin düşük olduğu coğrafyalara doğru demografik değişikliğin dayattığı entegrasyonun etkilerinden korumak adına değer verdiklerin için sorumluluklara katlanacaksın. Sonraki yaşamınızda doğamız gereği ilk kirlenmişlik olan masumiyeti kaybedişiniz nasıl, hangi çapta kendisini gösterecek, sizi bekleyen yaşanmamışlıklar hangi sürprizlerle yüzünüze kazınacak, ne olursa olsun hayat yaşamaya değer mi sorunsalı, yakınlarınla büyürken depremde ölmediğinize ilişkin pişmanlıklarla karşılaşmak zorunda kaldığınız güçlükler nispetinde cevaplandırılacaktır

 

ABD ve Avrupa’nın, elçilik çalışanlarını depremden 10 gün önce ülkemizi terk etmeleri uyarılarında bulunmaları yine ABD nin bölgedeki HAARP araştırmaları, şirketlerin hidrolik çatlatma metoduyla petrol arama çalışmaları, savaşçı uydular tarafından dünyaya gönderilen 10 metre titanyum alaşımlı metal çubukların yeryüzüne saplanması sonucu oluşan sarsıntılara neden söylentilere, haydaaa bunlar da nereden çıktı deyip ellerinin iç kısmıyla alkış tutup, ayak topuklarını birbirine tokuşturarak alay geçtiğini de anlıyoruz.

 

Baraj patladı, o il de 8 şiddetinde deprem bekleniliyor benzeri paniğe neden yalanların iğrençlikleri, yanı sıra yayılmasına katkıda bulunarak ortalaması bulunduğumuz toplumun abartmadaki yaratıcılığının geldiği seviyeyi küçük dilini ısırarak şaşıracaksın.

 

Depremden etkilenenlerin banyo, temizlik ve tuvalet gibi hususi ihtiyaçlarını uygunsuz ve güç koşullarda karşılanmasının çok önemli olduğu, yaşamayanların anlamasının söz konusu bile olmadığı durumu vücut diline uygun mimik bulmakta zorlanarak not ettiğini de görüyoruz. 

 

Bilen, bilmeyen, etkili, etkisiz, yetkin, yetkinsiz herkesin tv lere çıkıp görüş beyan ettiği resmî, gayrı resmî medyanın medeniyeti öngörerek hedeflenen muasır seviyenin neresinde gezindiğimizi, ibretle izlediğinizi de biliyoruz.

 

Koruyucu veya evlatlığa kabul eden yeni ailelerinizce her türlü istismardan uzak, yaşamınız boyunca sevgi ve zaman ayırmada bonkör, ilgide tasarrufa düşmeden SORUMLU, FAYDALI VE BİLİNÇLİ BİREY olarak büyümeniz en güçlü dileğimizdir.

 
Etiketler: DEPREM, BEBEK!,
Yorumlar
Haber Yazılımı