Hasan TOSUN BİNGÖL'DE SATRANÇ
Yazı Detayı
08 Ağustos 2022 - Pazartesi 19:04 Bu yazı 7273 kez okundu
 
BİNGÖL'DE SATRANÇ
Hasan TOSUN
 
 

"Satranç tahtasında dünyadaki tüm denizlerde karşılaşacağınız maceralardan daha fazlası vardır." Pierre Mac ORLAN

Satranç uzun bir geçmişi olan kadim bir entelektüel oyundur.

"Satranç spor, bilim ve sanattır." deniyor.

Eğitim - Öğretimde başarıyı artıran etkisi otoriteleri tarafından ifade ediliyor.

Kişiliğin gelişimine etkisi olduğu biliniyor.  

Mantıklı düşünmeyi sağlıyor, davranışları planlamayı öğretiyor, odaklanma ve konsantrasyonu arttırıyor.

Azimli olmayı teşvik ediyor. 

Satranç oynarken, insan kişiliğinin birçok özelliği kendini gösteriyor, bu nedenle  psikoloji ve pedegojide (eğitimbilim) araştırmaların konusu oluyor.

Araştırmalar sonucunda : 

Kişiliği ve karakteri olumlu yönde etkileyerek gelişmeyi,

Hızlı düşünmeyi ve öngörülü doğru karar almayı,

Özgüven duygusu aşılamayı,

Kendi yeteneklerini tanımayı,

Öğrenme ve kavrama hızını artırmayı.

Başarılı olmayı, sistemli ve disiplinli bir çalışmayı,

Başarısızlıklar karşısında pes etmeyerek daha çok çalışmayı,

Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi ve kazananı kutlamayı,

Kişinin sosyalleşmesi ve sağlıklı ilişkiler kurmasını geliştirmeyi ne yönde etkilediği ile ilgili sorulara müspet sonuçlar verildiği dile getiriliyor.

Satranç oyunu iki kişi arasında siyah ve beyaz  altmışdört karelik alan olan satranç tahtası üzerinde otuz iki adet taş ile oynanır. 

Oyuncuların karşılıklı bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. 

Oyunun başında beyaz ve siyahların onaltı taşı bulunur. 
Bunlar şah, vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. 

Oyunun amacı kendi şahını muhafaza ederek rakibinin şahını mat (hareketsiz bırakmak) etmektir.

1886'dan bugüne tüm dünyada yapılan satranç müsabakaları düşünce, planlama ve kombinezonlarla ( oyunculardan birine durum üstünlüğü, taş kazancı veya mat şeklinde bir avantaj sağlayan zorunlu hamleler dizisi) ilerleyen satranç oyunu daha da popüler oldu. 

1500 yıllık geçmişi ile  oyun M.S 6. Yüzyılda Kuzey Hindistan'da doğdu.

İran'ın ardından araplar İran'ı fethettiğinde, satranç İslam dünyasına, İspanya fetihleri yoluyla Güney Avrupa'ya ulaştı.

Satranç oyunu bulaşıcı bir humma gibi yayılıyordu.

Rusya'yada bulaşan köklü bir tarihe sahip satranç oyunu arkeolojik kazılarda elde edilen buluntularda da tespit edildi.

Mısır Piramitleri'ndeki kabartmalarda bu oyunun izlerine rastlandı.

Prototipi (ilkörnek) "Çaturanga" ismiyle anılan satrancın Hindistan'dan sonraki yolculuğunda büyük bir hız görülüyor.

Asya, Avrupa ve Ortadoğu'ya yayılıyor.

15.yüzyıla gelindiğinde ise çoğu Avrupa ülkesinde kraliyet oyunu olarak görülüyor.

Zamanla oyunun kurallarında değişiklikler ile son halini 19. yüzyılda alarak günümüze gelmiş, popülerliğini sürdürüyor.

Modern turnuvalar düzenlenerek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda doğan ve Modern Satranç'ın kurucusu olan  Wilhelm Steinitz 1886'da yapılan İlk Dünya Satranç Şampiyonası'nda şampiyonluk unvanını alıyor.

20.Yüzyılın ilk çeyreğinde 1924 yılında FİDE (Dünya Satranç Federasyonu) ve 1954'te de TSF (Türkiye Satranç Federasyonu) kuruldu.TSF 1962'de FİDE'nin üyesi oldu.

Dünyada ve ülkemizde satranç oyununun hızlı gelişimine ayak uyduramasada Bingöl'de satranç oyunu oynayan elit sayılacak küçük  bir topluluğun varlığından bahsetmek mümkün.

Bingöl Merkez'de sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen bazı hemşehrilerimiz rekreasyon (kişinin iş ve ihtiyaçlarından arta kalan zamanda gönüllü olarak yaptığı aktif veya pasif aktivitelerin tümü) zamanlarını satranç oynayarak değerlendiriyor.
Satranç tutkusu yıllardır süren bu kişiler. Yılın dört mevsiminde çok acil durumlar dışında rekreasyon zamanlarını satranç oynayarak prensip haline getirmişler. 

Yirmi yıl önce kış mevsiminde hafta sonları ilimizde sabahın erken saatlerinde odun sobasıyla ısıtılan,eski büyük pasajda merdiven altı satranç kıraathanesine gelen vatandaşlar, bir yandan çaylarını yudumlarken bir yandan da satranç oynayarak keyifli zaman geçiriyorlardı.

Özellikle kışın soğuk havanın, yazın ise sıcak havanın etkisini satranç oynarken o küçük mekânda paylaştıkları samimiyetin oluşturdukları dostlukları ile kırıyorlardı.

Her yaş ve meslekten kişilerin olduğu profillerinin,etiketlerinin,makamlarının unutulduğu o mekân ve zamanda tek ölçütün nezaket,sevgi,saygı ve hoşgörünün yanı sıra müthiş ve yerinde yapılan esprilerdi.

Zaman değişti.

Mekân değişti. 

Yirmi yıl önce var olan dostluklar değişmedi.

Tek ölçüt: nezaket,sevgi,saygı ve hoşgörünün yanı sıra müthiş yerinde yapılan espriler değişmedi.

ALLAH rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.Aralarında takdiri ilahi ile ayrılanlar oldu. Her zaman rahmetle anıyoruz. 

Beklenmedik sağlık sorunlarından ayrılanlar oldu.Tez zamanda acil şifalar diliyoruz  dönsünler diye.
Başka illere gidenler oldu.En yakın tatili iple çekiyorlar ilk teneffüs zilinde gelmek şah ve mat etmek için.

Satranç tutkusu yıllardır sürüyor.

Gencinden yaşlısına oynuyorlar. 

Zamanlarını satranç oynayarak değerlendiriyorlar.

Hem eğleniyorlar.

Hem beyin fırtınası yapıyorlar.

- piyonu sür.

- yok yok vezir çık.

-şah çek.

-ne yapıyorsun vezirin gidecek.

- hop hop açmaz.

- vallahi sen bu oyunu öğrenemedin gitti.Gibi birçok cümle ile espriler,kahkahalar...

 Yengiler kişinin eseri  türkü söyletiyor.

Yenilgiler ise başkasına ait o konuda mütevazi olamıyorlar.

 Yardımlaşma ve dayanışma içinde bir oyunu on kişi oynuyorlar.

Satrancın yeri bambaşka.Onlar için vazgeçilmez bir etkinlik.

"Satranç bir spor,bir sanat,bir bilimdir." 

Belirli kuralları var.

Satranç iki kişi arasında oynanır. 
Ancak "Bingöl'de bu kural geçerli değil diyorlar gülümseyerek."

İstanbul'dan Bingöl'e gelen satranç tutkunu olan iki kişi satranç kıraathanesinin olduğunu duyuyorlar.

Heyecanla geliyorlar.

Oynamaya başlıyorlar.

Oyuncular ilk açılış hamlesini yaptıktan sonra maalesef oyuncular ikinci hamleyi yapmadan oyunu seyreden seyirciler oyunu oynayarak bitiriyorlar. 

Oyunculardan birine soruyorlar oyunu kim aldı diye?

Oyuncu "ilk hamleyi ben yaptım. Ama oyunu seyirciler aldı." diyor.

 
Etiketler: BİNGÖL'DE, SATRANÇ, ,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
23 Ekim 2025
ŞELALENİN DÜŞÜŞÜ KADAR GÜR, GÖYNÜK SUYU KADAR DERİN
21 Okunma.
16 Ekim 2025
GÖLÜN AYNASINDA ZAMAN
71 Okunma.
07 Ekim 2025
GÖLGE NE KADAR UZUNSA, IŞIK HEP GEÇ KALIR
116 Okunma.
29 Eylül 2025
SESİMİ DUYAN VAR MI?
81 Okunma.
18 Eylül 2025
KİĞI'NIN KADERİNE DOKUNAN HİKMETLİ EL
141 Okunma.
13 Eylül 2025
Bingöl ve 7 Kardeşi
206 Okunma.
08 Eylül 2025
Ali ATAMIŞ'IN ARDINDAN - SESSİZCE GİDEN BİR IŞIK
336 Okunma.
05 Eylül 2025
TEMİZ SUYA ERİŞİM, İNSAN OLMANIN ASGARİ ŞARTIDIR
133 Okunma.
01 Eylül 2025
VİCDAN ve MERHAMET HERKESE NASİP OLMAZ
158 Okunma.
21 Ağustos 2025
Aynalara Bakalım
268 Okunma.
28 Mayıs 2025
SEÇİLMEK BİR ÇOĞUMUZUN YÜREĞİNDE BİR UKDE OLARAK KALDI
363 Okunma.
25 Mayıs 2025
ÇOK UZAKTA ÇOK YAKINSIN
308 Okunma.
20 Ekim 2023
MUHTAR, MAHALLENİN GÖREN GÖZÜ, DUYAN KULAĞI, KONUŞAN SESİDİR.
1767 Okunma.
02 Ekim 2023
VASİYETNAME - ÖĞÜT -
1489 Okunma.
20 Eylül 2023
YEĞLEMEK
1392 Okunma.
13 Haziran 2023
GERÇEK İYİLİK , YARDIM EDİLENİ MİNNET ALTINDA BIRAKMAYAN İYİLİKTİR.
7114 Okunma.
23 Mayıs 2023
UNUTMUŞTUK SİZLERİ, BİZLERİ BIRAKIP GİTTİĞİNİZİ
3386 Okunma.
01 Mayıs 2023
BİNGÖL GELECEK NESİLE BORCUNU ÖDEMEKLE MÜKELLEFTİR.
3932 Okunma.
06 Nisan 2023
AYNI YERDE DURUYORUZ UNUTMA,HATIRLA.
4556 Okunma.
20 Mart 2023
MEBUS OLMAK İSTİYORUM.
4597 Okunma.
15 Mart 2023
YÖNETİŞİM
3907 Okunma.
16 Şubat 2023
KIRILAN YÜREĞİMİZİN ve BENLİĞİMİZİN FAYLARI AYNI ZAMANDA.
4720 Okunma.
23 Ağustos 2022
TEMİZ BİNGÖL BİZİM ELLERİMİZDE
9828 Okunma.
02 Ağustos 2022
SÖZÜN DEĞERİ
6796 Okunma.
26 Temmuz 2022
BİR GÖÇ DAHA NOKTASI (.) OLMAYAN "ÇOK UZAKTA ÇOK YAKINSIN"
6780 Okunma.
18 Temmuz 2022
KARER YAYLASI
7313 Okunma.
12 Temmuz 2022
KARA MAHMUT
7331 Okunma.
04 Temmuz 2022
KİĞI'YA DAİR
7744 Okunma.
29 Haziran 2022
AYNI YERDE DURUYORUZ
7540 Okunma.
23 Haziran 2022
A KUŞAĞI
7637 Okunma.
08 Haziran 2022
Çapakçur' dan Bingöl 'e
8831 Okunma.
26 Nisan 2022
BİZİ YÖNETENLER VE ÇALIŞANLARA DAİR
11766 Okunma.
24 Mart 2022
SEVGİLİ KIZIM DOĞA SU
11586 Okunma.
Haber Yazılımı