KAYIT ALTINA ALINAN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZ
Haber
24 Mayıs 2022 - Salı 10:04 Bu haber 35336 kez okundu
 
KAYIT ALTINA ALINAN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZ
Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanterine, Bingöl’den palas-cacim yapımı, Sancak Balıklı Göl, Kartal Oyunu ve Karaçarşamba geleneği kaydedildi.
KÜLTÜR Haberi
KAYIT ALTINA ALINAN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZ

Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanterinde1264 kültürel mirasın kaydı bulunuyor. Bingöl’ün 4 adet kültürel mirası kayıt altına alınmış durumda.

Dokuma sanatından ‘Palas-Cacim’, Takvime bağlı inanış, kutlama ve geleneklerden ‘Kara Çarşamba Geleneği’, Efsane anlatma geleneğinden ‘Sancak Beldesi Balıklı Göl Çeşmesi Efsanesi’, Geleneksel halk oyunlarından ‘Kartal Oyunu’, Bingöl adına somut olmayan kültürel miras olarak kaydedildi.

İşte Bingöl’de kayıt altına alınan kültürel miraslar:

PALAS-CACİM YAPIMI

Bingöl’de palas-cacim yapımı, son yıllara kadar yaygın olarak devam etti. Ekonomik kazanç sağlanamaması nedeniyle son yıllarda yapımı azalsa da palas-cacim yapımı, Bingöl adına kültürel miras olarak kayıt altına alınan kültürel geleneklerden biri oldu.

-KARTAL OYUNU-

Kartal Oyunu, Bingöl’e özgü oyunların başın da gelir. Kartal oyunu ile ilgili anlatılan bir efsane şöyledir: “Köyün birinde zengin bir ağanın sürüsünü otlatan dilsiz ve sağır bir çobanı vardır. Çobanın sürünün içinde hem ağanın hem de çobanın çok sevdiği bir kara kuzu vardır. Günlerden bir gün çoban koyunları otlatırken bir ağacın gölgesinde dinlenmeye çekildiği sırada bir kartal bu fırsattan istifade ederek kara kuzuyu kaptığı gibi dağın zirvesine doğru uçar. Sürüde kara kuzunun olmadığını fark eden çoban dağın zirvesinde kartal sürülerini görünce hemencecik o yöne doğru koşmaya başlar. Dağın zirvesine ulaştığında ise kartalların kara kuzuyu yemek için birbirleriyle kıyasıya dövüştüklerini gören çoban, çaresiz bir şekilde gidip durumu ağaya anlatmaya karar verir. Ancak çoban dilsiz ve sağır olduğu için bu olayı kartalların yaptığı hareketleri ve mücadele biçimlerini taklit ederek ağaya ifade etmeye çalışır. Ağa ve köylüler çobanın bu kartal figür ve hareketlerinden esinlenerek Kartal oyununu oynamaya başlarlar. Zamanla bu oyun, düğün ve şenliklerde oynanarak yaygınlık kazanır.”

KARTAL OYUNUN OYNANIŞI
Ağzında koyun postu olan ve kartalı temsil eden oyuncu müzik eşliğinde oyun alanına girer. Ağzındaki koyun postunu alana bırakarak çeşitli kartal hareketleri yapar.
Diğer oyuncular da ellerinde mendillerle kollarını kanat gibi çırparak yere çömelip kartal pozisyonunda leşin etrafında bir daire oluştururlar. Oyuncular leşi kapmak için sıra ile leşe yaklaşırken ilk gelen oyuncu posttan uzaklaşır. Ardından diğer oyuncular koyun postunu kapmak için birbirleriyle mücadeleye girişirler. Bütün oyuncular leşin etrafında toplandığı sırada başoyuncu heybetle dairenin ortasına hamle yapar ve diğer oyuncuları dağıtır, ardından koyun postunu ağzına alarak sahneden uzaklaşır.

SANCAK BALIKLI GÖL

Şanlıurfa Balıklı Göl’e benzer bir göl de Bingöl’ün Sancak Beldesi’nde bulunuyor. Sancak Beldesi’ndeki Balıklı Göl’de bulunan balıklar, yöre halkının anlattığına göre yıllardır aynı büyüklükte duruyor. Bölge halkı, balıklı gölde balık avlayan kişilerin iflah olmayacağına ve başına bir musibet geleceğine inanıyor. Bu nedenle Balıklı Göl’deki balıklara dokunulmuyor.

KARA ÇARŞAMBA GELENEĞİ

Bingöl ile birlikte, Tunceli, Muş gibi doğu illerinde de yaşatılan Kara Çarşamba geleneği de Bingöl adına kayıt edilen geleneklerden biri oldu.

Bölge halkının inanışına göre, şubat ayının son çarşambası ile mart ayının ilk iki çarşambası arasında kalan çarşamba günleri halk arasında “Kara Çarşamba” olarak adlandırılır. Bela getirileceğine inanılan bu günlerde yöre halkı, evlerde sevilen yemekler yapıp bir kısmını fakirlere dağıtarak, Peygamber Efendimizin ‘Nefsin için neyi çok istersen başkalarına da ondan iste’ Hadis-i Şerifinin gereği yerine getirir.

Kaynak: Editör:
Etiketler: KAYIT, ALTINA, ALINAN, KÜLTÜREL, MİRASLARIMIZ,
Yorumlar
Haber Yazılımı