Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Doç. Dr. Yasin Demir, Araştırma Görevlisi Alperen Meral ve Dr. Öğr. Üyesi Azize Doğan Demir’in “Çapakçur Havzasında (Bingöl Türkiye) Toprak Kayıplarının RUSLE Metodu ile Tahmini ve Sediment Verimi ile Karşılaştırılması” başlıklı çalışmaları, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisinde yayımlandı.
Çapakçur Havzası’nın yüksek erozyon riskine sahip olduğunu belirten araştırmacılar, her yıl binlerce ton toprağın yağışlarla taşındığını ve Murat Nehrine karıştığını belirledi.
Toprak erozyonunun şiddetinin ve büyüklüğünün durdurulması için bölgede rehabilitasyon çalışmaları yürütülmesi gerektiğini ifade eden araştırmacılar, “Havzada bitki örtüsü ve amenajman, uygulamalarının iyileştirilmesi için ağaçlandırma ve teras, tel kafes ve oyuntularda taş duvar gibi toprak koruma uygulamalarının arttırılması gerekmektedir” dedi.
Yüksek erozyon riski bulunan Çapakçur havzasında toplam ve net erozyonun belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmada, araştırmacılar, Çapakçur Havzasında yaşanan toprak kayıpları ile ilgili şu bilgilere yer verdi: “Çapakçur havzasında yıllık toprak kaybı, RUSLE modeli kullanılarak tahmin edilmiştir. Net erozyon ise Çapakçur çayının 2019 yılı boyunca aylık debi ve sediment konsantrasyonlarının belirlenmesi ile doğrudan ölçülmüştür. Çapakçur havzasında meydana gelen toprak kaybı 96916.20 ton yıl¹ olarak tahmin edilmiş ve Çapakçur çayından taşınan toprak miktarı ise 68656.09 ton yıl¹ olarak gerçekleşmiştir. Havzada, sediment iletim oranı (SDR) 0.78 olarak hesaplanmıştır. Bu oran Türkiye ortalamasının (0.23) oldukça üstündedir. Havzadaki eğim uzunluğu ve derecesinin yüksek, yağış ve vejetasyon kapalılık oranının düşük olması SDR’nin yüksek olmasının ana nedenidir. Yüksek SDR nedeniyle havzanın verimli olan üst toprak katmanı Murat Nehrine taşınmaktadır. Bu durum hem toprakların verimsizleşmesine hem de kısıtlı olan tatlı su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Havzada bitki örtüsü ve amenajman, uygulamalarının iyileştirilmesi için ağaçlandırma ve teras, tel kafes ve oyuntularda taş duvar gibi toprak koruma uygulamalarının arttırılması gerekmektedir.”
|