|
||
‘Tek Suçlu Müteahhit Algısı Doğru Değildir’ | ||
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki depremlerin ardından ‘Tek suçlu müteahhit’ algısına karşı Bingöl Müteahhitler Birliğinden açıklama yapıldı. | ||
- Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Bingöl Müteahhitler Birliği Başkanı ve İMKON Üyesi Murat Bürlükkara, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kamuoyunda oluşan ‘Tek suçlu müteahhit’ algısının yanlış olduğunu söyledi. Bürlükkara, müteahhitlerin tek suçlu olarak hedef gösterilmesinin doğru olmadığını belirtti. Bunun meseleyi çözmek yerine daha da zorlaştırdığını ifade eden Bürlükkara, sorunun çözümü adına da bazı maddeler sundu. “6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli 11 çevre ilimizi derinden etkileyen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyoruz. Körfez depremi ile ülkemiz gündemine giren ve alınması gereken tedbirler bugüne kadar kısmen uygulanmış olsa da son yaşadığımız depremin şiddeti itibari ile yetersiz kalmış maalesef can ve mal kaybımıza engel olamamıştır. Ülke olarak yaşadığımız deprem felaketinden sonra ortaya çıkan manzara, can kayıplarımız ve acılarımız henüz tazeyken ‘Kusurlu kim, ihmal eden kim, suçlu kim?’ tartışmalarının içerisinde olmak istemedik. Kamuoyunda farklı provokasyonlarla yaratılmak istenen ve linç kampanyasına dönüştürülen ‘Tek suçlu müteahhit’ algısının doğru olmadığını, meselenin yerinde tespit, yetki ve sorumluluk başlıklarında değerlendirilmek suretiyle yargıya taşınması gerekliliğinin önemine binaen Türkiye yapı sektörünün çatı kuruluşu olarak Türkiye kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu içerisinde açıklama yapma gereği duyduk. ‘HEDEF GÖSTERMEK YANLIŞ’ 1-Deprem riski yoğun olan ülkemizin fay geçiş bölgelerine geçmişte imar verilmesi ile oluşan yapı stoklarının Büyükşehir Belediyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonu ile şehirlerin yeni deprem mastır planlarına göre fay hattı dışı güvenli bölgelere taşınması. 2-Deprem kuşağı olan ülkemizde zemin değerlerinin sağlamlık oranına göre kat verilmesi. 3-Deprem risk kapsamında olan ülkemizde 2012 yılında çıkartılan 6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunun teşvik ve yaptırım gücü ile desteklenerek; ayrıca yapı yoğunluğundan veya fay hattı aksı olduğundan yerinde dönüşümü mümkün olmayan alanlar için şehrin zemini sağlam bölgeleri tespit edilerek cazibe merkezleri ile desteklenerek kentsel dönüşüm rezerv alanı oluşturulmalıdır. 4-Yapı statik uygulamalarının projeye göre yapılıp yapılmadığını denetleyen yapı denetim ve şantiye şeflerinin yapı proje uygulama denetçileri olarak üniversite mezuniyetinden sonra ihtisas branşlarına göre eğitim stajlarına ve sınavlarına tabi tutulmalıdır. 5-Betonun olması gerektiği değerden slambını düşük ayarlayan ve betona su katanlara gerekli sorumluluk ve cezayı müeyyide yüklenilmelidir. 6-Statik yapıyı inşa edenlere (Demir ve Betonarmeden) sorumlu olanlara taşeronluk mecburiyeti getirilip, sadece statik yapıdan müteselsilen cezai sorumluluk yüklenmelidir. 7-Deprem, kentsel dönüşüm ve çekirdek aileye bölünme gibi sebeplerden dolayı vatandaşımızın konut ihtiyacı ciddi manada artmıştır. Bunun da konut kiralarına yüksek oranda yansıdığını, belediyelerin küçük daire (asgari metrekare) şartını çok daha alt seviyelere çekip konut üretimini teşvik ederek vatandaşımızın konuta erişimi kolaylaştırılmalıdır. 8-Son depremde yaklaşık 10’a yakın binanın kolonlarının kesildiği veya statik yapıya farklı tahribatlar verildiğini üzülerek müşahede etmekteyiz. Tedbiren altında iş yeri olan bütün yapı stoklarının gözden geçirilmesi ve apartman/site yöneticilerine de bu meyanda sorumluluk yüklenmelidir. 9-Bina yapımında en büyük maliyeti oluşturan konut imarlı arsa ihtiyacı Büyükşehirler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından üretilip uygun şartlarda konut sektörüne sunularak şehrin güvenli alanlarda planlı gelişimi sağlanmalıdır. 10-Müteahhitlik sektörünün yıllardır yasaya dayalı bir meslek odasının olması talebi karşılanarak, müteahhitlerin kayıt altına alınması, sicillerinin tutulması sorumlulukları ölçeğinde eğitim sertifikasyonuna tabi tutulmaları sağlanmalıdır. 11-Depremin olağanüstü şiddeti ile yıkılan yapılarda müteahhit kusurlarının yanında ayrıca bu saydığımız maddelerin eksikliğinden kaynaklı kusur oranlarını doğru tespit etmemiz sağlıklı bir teşhis koymamız için hayatı önem arz etmektedir. Ancak bu şekilde deprem risklerini hayatımızdan daha kolay çıkartabiliriz. Ciddi manada can ve mal kayıplarımızın sebebi yıkılan mevcut yapı stokunu ikiye ayırabiliriz: 1.Vatandaşımızın ruhsatsız bir şekilde el yordamı ile yaptığı yapılar 2.Ruhsata tabi yapılar daha sonra bu ruhsatlı yapıları da 1999 deprem öncesi ve 1999 sonrası yani deprem yönetmenliğine ve yapı denetim kapsamına göre yapılan yapılar diye bu grubu da ikiye ayırabiliriz. Dolayısı ile her yıkılan binanın ruhsatsız, ruhsatlı ve yapıldığı yıla tabi olduğu mevzuata göre değerlendirilmelidir. ‘HERKES MÜTEAHHİT OLMASIN’ ‘KARŞI ÇIKMALARINA RAĞMEN’ ‘MESLEK ODASI KURULMALI’ |
||
|
||
Etiketler: ‘Tek, Suçlu, Müteahhit, Algısı, Doğru, Değildir’, |
|
||
|