Bingöllü bir öğretmen adayı da, okuma sürecini, yaşadığı zorlukları, atanamama sürecini anlattı.

Sıralamaya girmesine rağmen mülakatta 55 puan verilerek elendiğini belirten öğretmen adayı Enes Bingöl, şunları anlattı: “Benim adım Enes. Ben de bir mülakat mağduruyum. 31 yaşındayım. Bingöl'ün Karlıova ilçesinde büyüdüm. Ailem geçim sıkıntısı yaşadığı için küçük yaşta tarlada çalıştım, ayakkabı boyadım, dondurma sattım.

Orta okulu bitirince ne olursa olsun okumak istiyorum dedim. Bu çok zor bir karardı. Çünkü büyüdüğüm yerde benden önce çok fazla okuyan yoktu. 13 yaşında evimden binlerce kilometre uzaktaki İstanbul'da bir Anadolu Lisesini kazandım.

İstanbul'da doğulu olduğum için konuşmamla dalga geçildi, dışlandım, haksızlığa uğradım... Haftada sadece bir kere ankesörlü telefondan ailemle iki dakika konuşabiliyordum. Minibüs param olmadığında onlarca kilometre yol yürümek zorunda kalıyordum.

Herkes kantinde öğle yemeği yerken ben aç kalıyordum. Tüm bunlara rağmen yılmadım. Okumak istiyordum. O zamanlar doğuda eğitim sistemi çok iyi olmadığından İstanbul'daki okulumda derslerde çok zorlanıyordum. Çok çalıştım.

Derslerimi hepsini düzelttim. Çok başarılı olmaya başladım. Mezun olduğum yıl ÖSS sınavına girdim. Çok iyi hazırlanmıştım sınava. Herkes derece bekliyordu. Fakat sınava girdiğimde stres, kaygı ve heyecan sınavdan yüksek puan almama engel oluyordu.

Yine sınava hazırlandım ve 1,5 milyon kişinin girdiği sınavda 27 bininci oldum. Sınıf öğretmenliği bölümünü kazandım. Üniversite hayatım boyunca hem çalışıp hem okudum. Üniversite 4. Sınıfa geldiğimde atanmayı hayal ediyordum ki 4+4 sistemi geldi.

Sınıf öğretmenliği ataması 350 kişi yapıldı. Bende sıralamaya giremediğim için atanamadım. Çalışmam şart olduğu için özel okullarda çalışmaya başladım. Bu sene 9. Yılımı tamamlayacağım. Yıllardır özel okullarda hak ettiğimiz değeri görmediğimizden bu sene kafama koyup ders çalıştım. Hem özel okulda 8-5 çalışıp hem de KPSS'ye çalışmaya çalışıyordum. Nihayet sınavdan istediğim puanı almıştım. KPSS'den 81,10 puan alarak alanımda 683. oldum.

2250 kişi alacakları için içim çok rahattı. Çok mutluydum. Aklıma aksi hiç bir durum gelmiyordu. Çünkü daha önce adliyeye bile gitmişliğim yoktu. Mülakata girdiğimde bana sorulan 4 sorunun dördüne de doğru cevap verdim.

Her şey tamam derken mülakat puanımın 55 e düşürüldüğünü gördüm. Hayatımın en kötü saniyelerini yaşıyordum. Hak ettiğim, elimden sebepsizce alınmıştı. Dünya başıma yıkıldı. Günlerce uyuyamadım. Hayallerini kurduğum her şey bir anda yok oldu.

Size anlattığım eğitim hayatı hepsi boş geldi. İtiraz süreci başladı yine umut ettim. Düzeltirler dedim. Ama herkese aynı cevabı verip itirazımızı reddettiler. Şimdi de dava açtım bekliyorum.

Şimdi siz söyleyin, biz ne yaptık? Nasıl bizim puanlarımızı böyle düşürebiliyorsunuz? Bizler daha ne yapalım? Bizi ne zaman görüp duyup hakkımızı geri vereceksiniz? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?”