Cihannüma Bingöl İl Temsilciliği tarafından önceki gün sahur programı düzenlendi. Milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve bürokrasiden geniş bir katılımın sağlandığı programda konuşan AK Parti Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, İslam Ümmetinin düştüğü güçsüz durumu, yeniden ayağı kalkması, güçlenmesi ve birlik sağlaması için yapılacaklarla ilgili bir konuşma yaptı.
Milletvekili Korkutata, İslam Coğrafyasının her alanda güçlü ve kuvvetli olduğunu fakat emperyalist güçlerin çeşitli yöntemlerle bu gücü ve kuvveti zayıflattığını ve parçaladığını belirterek İslam birliği için çözüm önerilerini sıraladı. Milletvekili Korkutata şunları söyledi:
"Biz geçmişten Dünya'ya yön veren medeniyetin mirasçılarıydık ama ne oldu da bugün bu hale geldik. İslam Ümmeti neden geri kaldı. Bunun sebeplerini çok iyi irdelememiz lazım.
Müslümanlar olarak büyük bir nüfusa sahibiz. En zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahibiz. En stratejik coğrafyalara sahibiz ama en fazla geri kalan, zulme uğrayanlar da bizleriz. Çünkü birlik içinde değiliz. İlmi terkettik. Çalışmayı, üretmeyi, teknolojiyi, adeleti, liyakatı, ahlakı ve en önemlisi kardeşligimizi ihmal ettik.
Biz güçlü olduğumuzda adaletin ve hikmetin merkeziydik. Bugün ilmi başkalarına terkettik. Ahlaki zaafiyetlere düştük. Kardeşlik bağlarımızı zayıflattık ve batının oyunlarına geldik.
4 sebepten dolayı İslam coğrafyası bu halde. Birincisi cehalet. İlimden uzaklaştık. Allah'ın oku emrini unuttuk. Bir zamanlar dünyanın ilim merkezleri olan Bağdat, Şam, İstanbul, Kahire malesef bilimde teknolojide geri kaldı. İkinci sebebimiz tefrika. Birlik içinde değiliz. Sünni sınırlarla mezhebi ve etnik kaygılarla birbirimize düşürüldük. Suriye, Yemen, Lübnan ve diğer yerlerin durumu ortada. Ümmetin bir kısmı diğer kısmını dışlar hale geldi. Müslüman müslümanı düşman görmeye başladı. Oysa biz müminler kardeştir diyen dinin mensuplarıydık.
Üçüncü bir husus Ahlaki Çöküş. Ahlak medeniyetimizin temel taşıdır. Adeleti, dürüstlüğü, emaneti terk ettiğimizde kendi içimizde güven kayboldu. Dördüncü husus sömürü ve zalimlerin oyunları. Bugün İslam dünyası emperyalist güçler tarafından sömürülüyor. Petrolümüzü, doğalgazımızı batı alıyor bize iç karışıklıkları, mezhep çatışmalarını dayatıyor. Savaşı coğrafyamızın parçası haline getiriyor. Peki bu durumdan nasıl çıkacağız. İslam medeniyetin yeniden diriliş ruhu ne olmalı. Çöküş kaderimiz değildir. İslam medeniyeti defalarca yükseldi ve her defasında insanlığa adalet getirdi. Bugün de yapabiliriz. Yeterki kendimize güvenelim. Yeterki gereken adımları samimiyetle ve gayretle atalım. İslam Dünyası'nın yeniden yükselmesi için 3 temel üzerinde durmalıyız. Birincisi bilim ve teknoloji. Bilmi ve teknolojiyi yeniden İslam medeniyetinin merkezine koymalıyız. Gençlerimizi fen bilimlerinde, mühendislikte, yapay zekada, biyoteknolojide, savunma sanayisinde en iyi şekilde yetiştirmeliyiz. İkinci husus birlik ve kardeşlik. Tefrikayı bırakıp ümmet bilinci icerisinde hareket etmeliyiz. Etnik kimlik, mezhep, siyasi kimlik gözetmeksiniz birbirimizi kardeş olarak görmeliyiz. Birlik olmadığımız sürece emperyalist güçlerin oyunlarından asla kurtulamayız. Üçüncü husus ekonomik güç. İslam coğrafyasının kaynaklarını müslümanlar yönetmelidir. Bugün petrolümüzü, doğalgazımızı, madenlerimizi ne yazık ki batı sömürüyor. Kendi ekonomik sistemimizi kurmalı, kendi paramızı güçlendirmeli, milli ve yerli üretime odaklanmalıyız. Bu üç temeli ayağa kaldırdığımızda ümmet yeniden güçlü olacak. Dünyada yeniden adalet tesis edilecek ve mazlumların yüzü gülecektir. Her zaman ne diyoruz; Yeni Bir Dünya Mümkün ve Dünya Beşten Büyüktür. Peki Filistin ve Mescidi Aksa'nın kurtuluşu için neler yapmalıyız; Filistin bizim namusumuzdur, Kudüs bizim şerefimizdir. Gazzze bizim onurumuzdur. Bugün Gazze'de insanlar açlıktan ölürken, Kudüs işgal altındayken, Mescidi Aksa postallarla kirletilirken bizler asla rahat uyuyamayız ama ümitsiz değiliz. Zulüm ne kadar şiddetli olursa olsun. Sabırla direnenler mutlaka kazanacaktır. Selahattin Eyyubi'nin torunları olarak diyoruz ki; Kudüs hiçbir zaman ebediyen esaret altında kalamaz. Bizler bu işgali sona erdirecek inanca, güce ve iradeye sahibiz. Bunun için önce zihnimizi özgürleştireceğiz sonra İslam Dünyası'nda birliği savunacağız. Sonra ilim ve teknolojide öne geçeceğiz. Mazlumların elinden tutacağız ve zalimlere diz çöktüreceğiz. Filistin özgür olduğunda ümmet yeniden ayağı kalkmış demektir. O gün gelecek. Biz göremezsek bile çocuklarımız, torunlarımız görecektir. Çünkü Allah adaletle ve ihlâsla mücadele edenlerin yanındadır. Ümmetin yeniden ayağa kalkacağı günler yakındır. Bunun için daha fazla çalışmalı ve daha fazla kenetlenmeliyiz. Medeniyetimize, tarihinize ve inancımıza güvenmeli ve özgüvenimizi yeniden kazanmalıyız." şeklinde konuştu. |
