Yeryüzünde kim çalışır gayret gösterirse, Müslüman olsun, gayri Müslim olsun, şüphesiz Rabbim bütün canlıların rızkına kefildir.
Yeter ki bizler, inananlar olarak helal dairesi içinde çalışıp alın teri ve emeğimizle hak etmeye gayret gösterelim.
Manevi eğitimden uzak olanların, maişet ve rızık endişesi ile ruh sağlıklarını yitirdikleri bir dönemde yaşamaktayız.
Psikologlar, iktisadi anlamdaki gelecek kaygısının, çağdaş insanın sahip olduğu ruhi bunalımın en önemli göstergesi olduğunu belirtmektedirler.
Rızık endişesi korkuya neden olmakta ve istikbal kaygısı, hayatı âdeta yaşanılmaz hâle getirmektedir.
Kıyamet gününe dair tüm insanlık için hidayet rehberi olan Kur’ân-ı Kerîm’de; “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de o bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır” buyurmaktadır..
Bu âyet'i kerîmeye hakkıyla iman etmiş olan mü'minler, âlemlerin Rabbi olan Allah'u Teâlâ tüm canlıların rızkına kefil olduğuna yürekten inanır ve bir an olsun şüphe duymaz..
Bütün kâinatı yoktan var eden Yüce Allah, yaratmış olduğu canlıları rızıksız ve çaresiz bırakmaz..
Onun güzel isimlerinden birisi de Rezzâk’tır...
Bütün canlıların rızıklarını yaratan, kullarına bahşeyleyen ve rızıklarına kefil olan yüce yaratıcı O’dur.
Rahmân ve Rahîm isimlerinin tecellisi olarak, alemleri merhametiyle kuşatan O’dur.
Cenab'ı Allah'a karşı duyacağımız itimat, bizlere hayatımızın idamesinde gerekli olan özgüveni sağlayacaktır.
Moral ve motivasyonumuzu yüksek tutacaktır.
Güvenle ilgili Sevgili Peygamber Efendimiz, (S.A.V.) şöyle buyurmaktadır! “Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabahleyin (yuvasından) aç çıkıp tok dönen kuş gibi rızıklandırılırdınız.”
Yaşadığımız bu imtihan dünyasında, verdiğimiz en büyük sınavın Allah'u Teâlâ’ ya tevekkül edip etmediğimiz olduğunu unutmayalım.
Yüce Rabbimiz, kendisine tevekkül edenlerin güvenini asla boşa çıkarmaz.
O bizi bir başımıza ve yalnız bırakmaz.
O, kendisine inananları hayatın zorlukları karşısında korur ve kollar.
Tam olarak bu mevzuyla ilgili, şu muhteşem âyetleri her zaman hatırlamakta fayda görmekteyim! “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.”
Bu ayetlerden anlaşıldığına göre, rızkın kapılarını açan en önemli unsurlar Allah’a karşı gelmekten sakınıp Ona tevekkül etmektir.
Rızkı veren Allah’tır. Ancak bu kulun gayret ve çabasına bağlanmıştır.
Âyet-i kerîmede ifade edildiği gibi “İnsan için çalışıp kazandığından başkası yoktur.”
İnsana, her şeyi yaratan ve rızık verici olan Allah’tan helalinden bol rızık talep etmesi emredilmiştir.
İnsanın emeği, yani alın teri ile elde ettiği rızık hem helal hem de gayretinin sonucu olduğundan övülmüştür..
Rızık hem helal olandan hem de helal yollardan alın teri ve emekle elde edilirse bu gayret aynı zamanda ibadet olur..
Yüce Allah, bizleri kendisine hakkıyla tevekkül edip gayret ederek helal rızık için çalışan kullarından eylesin...
Bütün inanan mü'min kardeşlerimize helalinden hayırlı bol rızıklar ihsan eylesin..
Bizlere verdiği nimetleri ise, ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizle paylaşmayı bizlere nasip eylesin inşallah!
Yüce Allah'ın rahmeti, bereketi ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!
Sevgi ve muhabbetlerimle...
Mehmet KORKUTATA
|
||
|