Günümüz dünyasında bilim insanları ve bürokrasi arasında en çok tartışılan ve çözüm aranması gereken konuların başında dünyanın ekolojik yapısının bozulması gelmektedir. 

İnsanlığın tabiata karşı bencil ve sorumsuz tutumu sonucu, çevrede meydana gelen tahribat endişe verici ve telafisi mümkün olmayan bir düzeye gelmiştir. 

Teknolojik gelişmelere ve çevre kirliliğine bağlı olarak oluşan küresel ısınma ve iklim değişikliği bugün dünyanın en önemli sorunu olmuş ve insan oğlunu tehdit eder hâle gelmiştir. 

Üreticilerin kısa zamanda zengin olma düşüncesi insanlara telafisi mümkün olmayan zararlar vermiştir. 

Maalesef üreticiler organik olan bütün gıda maddelerine kimyasal madde ihtiva ederek genetiğini bozmuşlardır. 

Organik olan besinler GDO'lu besine evrilmiş duruma gelmiştir. Üretici Badem olsun, domates, kabak vesair olsun, büyük uzun kimyevi madde dolu tüplerle veriyor zehri, normalde iki üç ay içinde olgunlaşması gereken ürünler, kimyasal bileşenlerle bir haftada olgunlaşıp marketteki raflarda tüketiciye teşir ediliyor. 

Kimyasal bileşikler insanların tükettiği gıdalara ve aynı zamanda tabiata büyük zararlar vermektedir. 

Özellikle toprağa ve canlılara!

Yapılan yanlış ve egoist uygulamalar neticesinde bilinmeyen yeni hastalıklar ve felaketler ortaya çıkmıştır. 

Âyeti Kerime' de “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Cenab'ı Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara ­tattırıyor," buyurarak bu tür felaketlerin sebebini yine insanın kendisinin olduğunu bizlere bildirmektedir. 

Yine diğer bir Âyeti Kerime'de Yüce Rabbimizin Rahmân suresinde beyan ettiği “Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız” emrine uymayan insan, tabiatın ruhuna aykırı davranarak hem tabiata hem de kendisine zarar vermiştir.  

Rehberimiz, önderimiz, Peygamber Efendimiz (S.A.V) bizlere çevreye karşı duyarlı olmayı, canlı cansız ayrımı yapmadan çevremize zarar vermekten kaçınmayı tavsiye etmiştir. 

Fahri Kâinat Efendimiz (S.A.V) buyurmuş "Yürürken önünüze çıkan cam, diken, çivi ve benzeri insanlara, diğer canlılara ve taşıtlara zarar vermemesi için yoldan kaldırırsanız sadaka vermiş gibi sevaba nail olursunuz.

Özellikle çocuklarımızda çevre bilincini oluşturmak adına birçok konuda hassasiyet göstermeliyiz. 

Plastik kullanımını azaltarak, yemek israfını önleyerek ve alışverişlerimizde israftan kaçınarak çevre bilincini oluşturmalıyız. 

Aynı şekilde enerji kullanımında tasarruflu olmak, ulaşımda çevreye zarar vermeyen araçları tercih etmek, özellikle toplu taşıma araçlarını kullanmak bizlere emanet olan çevremize karşı vazifelerimiz arasındadır.   

Rabbimizin bize emaneti olan dünyamıza ve çevremize sahip çıkalım. 

Her hareketimizle dinimizi temsil ettiğimizi unutmayalım, bizlere emanet olan çevremizi temiz tutalım. 

Bize miras olarak bırakılan dünyamızı, biz de sonraki nesillere kirletmeden ve tahribat yapmadan miras bırakalım. 

Rabbimizin bizlere bahşettiği bu cennet vatanda ekosistemi, canlı popülasyonunu, türleri, daha doğrusu bütün tabiatı ve içindeki canlıları korumayı ve insanlara genetiği bozulmamış ürünleri tüketmeyi ve tükettirmeyi nasip etsin inşallah! 

Rabbimiz bir an olsun bizi zâlim nefsimizle başbaşa bırakmasın inşallah!
Sevgi ve muhabbetlerimle...
Mehmet KORKUTATA