SÜTAŞ, EKONOMİDE CAN SUYU OLACAK
SÜTAŞ yönetim kurulu başkanlığı “Sütaş Doğu-Güneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi Bingöl Entegre Tesisleri Yatırımının Sosyo-Ekonomik Etkileri: Bölgesel Dinamik Girdi-Çıktı Analizi (2018-2033)” raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Raporda, “Sütaş, sütçülüğe odaklanıp, bu alanda uzmanlaşıp büyürken, “Çiftlikten Sofralara” güçlü bir tedarik zinciri yapısına ulaşmış, ayrıca gıda güvenliği ve güvenilirliği bakımından çağın beklentilerini karşılayabilen bir örnek haline gelmiştir. Sütaş’ın iş modeli; ekonomik, sosyal etkileri ve kapsayıcı niteliğiyle bir “Bölgesel Kalkınma Modeli” niteliğindedir. Bu model ile hayata geçirilen “Sütaş Güney Marmara Sütçülük Projesi - Karacabey Entegre Tesisleri”, “Sütaş Orta Anadolu Sütçülük Projesi Aksaray Entegre Tesisleri” ve “Sütaş Ege Sütçülük Projesi Tire Entegre Tesisleri”, kendi bölgelerinde yarattıkları ekonomik ve sosyal etkilerle bölgelerinin kalkınmasına önemli katkılarda bulunan başarılı örneklerdir. Bu örneklerden edindiğimiz bilgi ve tecrübe ile ortaya koyduğumuz “Sütaş Doğu-Güneydoğu Anadolu Sütçülük Projesi”nin gördüğü kabul ve destek üzerine, 1 milyar 115 milyon TL yatırım bedelli Bingöl Entegre Tesisleri’nin temeli 2018 yılı Haziran ayında atılarak, inşaatına başlanmıştır. Üretim faaliyetlerine 2021 yılında başlanması hedeflenen tesisler tam kapasiteye ulaştığında, 1.012 kişiye doğrudan istihdam sağlanacaktır” denildi.
Raporda, şu bilgilere yer verildi:
“Sütaş yatırımının, Bingöl ve bölgede oluşturacağı ekosistem içinde, alt değer zincirleri marifetiyle geniş bir ekonomik havza oluşturacağı, sadece tarım ve hayvancılığa etkileri ile bile, tek başına bu yatırımın, yereldeki ekonomik dönüşümü gerçekleştirebileceği görülmektedir. Bu yatırım ile birlikte tarım ve hayvancılığın yanı sıra, bölgede, makine ekipman üretimi, ambalaj malzemeleri üretimi, inşaat, lojistik, tarımsal teknolojiler ve destek hizmetleri gibi çok değişik faaliyetlerin gerçekleşmesi beklenmektedir. Sütaş Bingöl yatırımının faaliyete geçmesiyle, bölgede görülecek gelişim ve dönüşümlerin bazı sonuçlarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:
-2033 yılında, normal eğilimine göre 2 milyar 254 milyon USD’lık bir büyüklüğe erişmesi beklenen Bingöl ekonomisinin, bu yatırım sonrasında 3 milyar 641 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı hesaplanmıştır.
-Bingöl’ün 2033 yılındaki GSYH’sının yıllık 1 milyar 386 milyon USD’lık kısmı Sütaş yatırımının doğrudan ve dolaylı etkileri ile oluşacaktır. Bu oran Bingöl’ün GSYH’sının 61,5’ine karşılık gelmektedir.
-Sütaş yatırımı olmaksızın Bingöl’ün 2033 yılındaki fert başı GSYH’sının 7.322 USD olacağı tahmin edilirken, bu yatırımdan sonra, bu değerin 10.221 USD’a erişeceği hesaplanmıştır.
-Fert başı GSYH’nın normal eğilimine göre 2.900 USD daha yüksek gerçekleşecek olması, ili, Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralamasında 2 kademe yukarı taşıyacak, 6’ncı kademe iller arasından 4’üncü kademe iller arasına konumlandıracaktır.
-Bu yatırım ile Bingöl, Türkiye’de fert başı GSYH bakımından 73’üncü sıradaki konumundan, 35 sıra birden yükselerek 38’inci sıraya gelecektir.
-Fert başı gelirin artışına uyumlu olarak hane halkı refahının da önemli ölçüde artacağı hesaplanmıştır. Yatırımın ve üretim faaliyetlerinin doğrudan ve dolaylı etkileri ile, Sütaş’ın Bingöl’de hane halkı refahına katkısının, 2023 yılında 11,3, 2033 yılı itibariyle 26,2 düzeyinde olacağını göstermektedir.
2019 yılında Bingöl ekonomisinde tarımın payı 14 düzeyinde iken, 2033 yılı itibariyle bu oran 2.5 kattan daha fazla bir artış göstererek 36,8’e yükselecektir.
-Yatırımının doğrudan ve dolaylı toplam istihdam etkisinin 8 bin 611 kişi olacağı hesaplanmıştır. Bunlardan 1.012 kişi Sütaş işletmelerinde, geri kalan 7 bin 599 kişi ise Sütaş değer zincirinde dolaylı olarak istihdam edilecektir. Diğer bir ifadeyle Sütaş, bünyesinde çalıştırdığı her bir kişiye karşılık 8 kişiye daha istihdam imkanı oluşturacaktır.
-Bu yatırım olmaksızın ilde toplanan vergilerin 2019 yılındaki 96 milyon USD seviyesinden, 2033 yılı itibariyle 165,1 milyon USD’a erişmesi beklenmektedir. Sütaş yatırımı sonrasında, Bingöl ekonomisindeki büyüme ve canlanma ile, ilden 2033 yılı itibariyle yıllık 404 milyon USD vergi geliri elde edilmesi mümkün olabilecektir.
-Yatırım sonucunda il ekonomisinde görülecek canlanma nedeniyle ilden dışarıya göç yavaşlayacak, böylece il nüfusu mevcut eğilimine göre 277 binden 308 bine değil, 356 bine erişecektir.
-Yatırım, Bingöl’ün üretim kapasitesine, kurumsallığına, Ar-Ge, yenilikçilik kapasitesine ve insan kaynağı niteliğine doğrudan katkı sağlayacaktır.
-Üreticiler, iktisadi faaliyetlerini geçimlik ekonomiden tarımsal işletme boyutuna taşıyacak, üretici, işletmeci statüsüne yükselecektir.
-Kurumsal bir işletmenin bölgede tedarik zincirinde yer alacak olması, diğer işletmelerin kayıt dışı oranını düşürecek ve Sütaş piyasa düzenleyici bir etkiye sahip olacaktır.
Bu yatırım, oluşturacağı ekosistem etkisi ve refah artışı nedeniyle, bir ilin kronik kalkınma problemini sıçrama etkisiyle çözebilecek niteliktedir. Sütaş yatırımı az gelişmiş ve gelişmiş bölgeler arasında yakınsamayı sağlayan önemli bir kalkınma müdahalesidir.
Bu yatırım, kamu ve özel kesim işbirliğiyle yapılmış bir Kalkınma ve Sosyo-Ekonomik Dönüşüm Projesi olarak ele alınmalıdır. Yatırımın bölgenin kalkınmasına katkısını artırmak açısından, kamunun bazı müdahalelerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bölge illerini de kapsayan Bingöl merkezli “Sütçülük ve Hayvancılık Master Planı” hazırlanması önemli bir adım olacaktır.
Master Planın ölçek ekonomisini, verimliliği ve tarımsal işletmeciliği geliştirecek şekilde düzenlenmesi önerilmektedir. Bölgedeki üretimin verimli ve sürdürülebilir olması için Sütaş’ın alım garantisi sağladığı sözleşmeli süt sığırcılığı ve sözleşmeli yem bitkileri üretim modellerinin hayata geçirilmesi, bunun için gerekli idari ve hukuki altyapının oluşturulması önemlidir.
Süt değer zincirinin bütün bileşenlerini kapsayacak, bölgeye özel destek modellerinin geliştirilmesi, geçimlik ve yarı geçimlik tarımın devamına yol açan sosyal nitelikteki tarımsal desteklerin, diğer tarımsal desteklerden ayrıştırılması uygun olacaktır.
Üretim süreçlerindeki dönüşümde en önemli unsur, üretici bilincinin ve bilgi düzeyinin artırılmasıdır. Mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve “yaşam boyu öğrenim” perspektifi ile desteklenmesi önem kazanmaktadır. Bu eğitimler ve destekleyici yayımlar, üniversite, ilgili bakanlıklar ve sanayi işbirliği ile hazırlanarak, hayata geçirilebilir.
Kalkınma Ajansı’nın, Bingöl’de sütçülüğün geliştirilmesi yoluyla, genç işsizliğinin azaltılmasını ve tarımsal girişimciliği teşvik edebileceği düşünülmektedir.