ŞEYH AHMET MESİRE ALANI ÇÖPLERDEN TEMİZLENDİ

Bingöl Devlet Hastanesi Hasta Hakları Birimi Sorumlusu H. Hüseyin Aşan öncülüğünde Şeyh Ahmet Türbesi ve Mesire Alanında çevre temizliği yapıldı. Hayırsever bir vatandaşın aldığı malzemelerle, arkadaşları ile birlikte bölgede bakım çalışması yaparak alanı güzel bir görünüme kavuşturan Aşan, Şeyh Ahmet Türbesi ve çevresinin temiz tutulması çağrısı yaptı.

Şeyh Ahmet Türbesini ziyaret edenlerin mesire alanını piknik amaçlı kullananların, etrafa çöp atmamalarını ve ayrılırken çöplerini yanlarında götürmelerini isteyen Aşan, tüm Bingöllülerden duyarlılık beklediğini ifade etti.

Mesire alanında tespit ettikleri eksiklikleri sıralayan Aşan, “yöneticilerimizden; bölgeye 9-10 tane çardak kurulmasını, WC’lerde tamirat yapılmasını ve su sorununun çözülmesini, alana bir konteynır ve temiz çöp bidonu konulmasını istiyoruz” dedi.

“TÜRBELERDE YATAN KİŞİLERİ BEŞER ÜSTÜ VARLIKLAR OLARAK GÖRMEK İSLAMLA BAĞDAŞMAZ”

Şeyh Ahmet Türbesi hakkında bilgi veren Aşan, şunları söyledi: “Şeyh Ahmed Bingöl'de medrese yoluyla halkı irşad etmiş, Resulullah'ın ( sav) varisi olup kabri ziyaret edenlerde manevi iklim, huzur ve tefekkürde Vakur ve Vera hislerini artırmaktadır. Bu vesile ile tüm ölmüşlerimiz için “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş îmanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, îmân edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen, çok şefkatli ve çok merhametlisin.” (el-Haşr, 10) ayet-i kerimesine muvafık olarak dua edelim. Ayrıca bir yandan kabir ziyaretlerimizde dünya ahiret hayatımız için fayda verecek muhasebelerimizi yaparken Müslümana yakışan edeplere dikkat edelim. Kabir ziyareti, erkek ve kadın Müslümanlar için menduptur. Hz. Peygamber, henüz kader inancının kökleşmediği ve cahiliye alışkanlıklarının devam ettiği dönemde kabir ziyaretini bir ara yasaklamış, ancak bunu daha sonra serbest bırakmıştır. Hadiste şöyle buyurulur: "Size kabir ziyaretini yasaklamıştım.  Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz”.

Rasülullah (s.a.v), "Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü kabirleri ziyaret, size ahireti hatırlatır” buyurmuştur. Bu bakımdan mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm’ın özüne ve tevhit anlayışına ters düşen, itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Bilhassa türbelerde yatan kişileri beşer üstü varlıklar olarak görmek, ilâhî kudretlerinin olduğuna inanmak, onlardan yardım dilemek tevhit dini olan İslâm’la bağdaştırılamaz.

Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir.

Kabirlerin haftada bir gün, özellikle Cuma, arife ve bayram günleri ziyaret edilmesi iyidir. Zira Hz. Peygamber’in genellikle bu günlerde kabir ziyaretinde bulunduğuna dair rivayetler bulunmaktadır.

Kabirleri ziyaret eden kimse, kıbleye veya ölülerin yüzüne karşı dönerek " es Selâmu aleyküm yâ ehlel kubûr. Ve innâ inşâallahu biküm le-lâhikûn " (Ey kabir halkı! Allah’ın selâmı üzerinize olsun. İnşâallah biz de size (bir gün) kavuşacağız.) diyerek selamlar.

Kabir ziyaretinde bulunan, sevabını ölülere bağışlamak üzere Kur’ân-ı Kerîm okur, onlar ve kendisi için duâda bulunur.

Elbette ölüm nedeniyle Kur’ân okunmasının hem okuyana hem de kendisi için okunana sevaba vesile olacağı ümit edilir. Kabir ziyaretlerinde genel olarak Kur'an okunabileceği gibi kısaca Yasin, Mülk, Vakıa, İhlâs, Felak ve Nâs sureleri, sonra Fâtiha ile Bakara sûresinin ilk beş âyeti okunabilir. Sevabı da cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için duâ edilir.

Dinimize göre türbelerde;

Adak Adanmaz,

Kurban Kesilmez,

Mum Yakılmaz,

Bez-Çaput Bağlanmaz,

Taş-Para Yapıştırılmaz,

Eğilerek ve Emekleyerek Girilmez,

Para Atılmaz,

Yenilecek Şeyler Bırakılmaz,

El- Yüz Sürülmez,

Türbede bulunan mevtadan Medet – Şifa Umulmaz,

Türbelerin İçinde Yatılmaz,

Bu ve benzeri bid’at ve hurafeler dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır. Sonuç olarak birçok tatlı menkıbeleri bulunan ilimizin mümtaz ceddi Şeyh Ahmed'in manevi mirasına ve insanların istifade ettiği mesire alanına saygılı olmamız İslam’ın, insanlığın ve Bingöllü olmanın gereğidir.”